kimse değinmese de türkiye'de yaşanmış acı bir durumdur. soykırım birleşmiş milletler tanımına göre sadece etnik gruplara değil; siyasi ve dini gruplara da yapılabilmektedir. konuya geniş bir açıdan bakmak gerekirse;
soykırım nedir ?
birleşmiş milletler tanımına göre: ulusal, etnik, ırksal ve dinsel bir grubun bütününün ya da bir bölümünün yok edilmesi niyetiyle girişilen şu hareketlerden herhangi biridir: grubun üyelerinin öldürülmesi; grubun üyelerine ciddi bedensel ya da zihinsel hasar verilmesi; grubun yaşam koşullarının bunun grubun bütününe ya da bir kısmına getireceği fiziksel yıkım hesaplanarak kasti olarak bozulması; grup içinde doğumları engelleyecek yöntemlerin uygulanması; [ve] çocukların zorla bir gruptan alınıp bir diğerine verilmesi.
osmanlı imparatorluğu'nun ve türkiye cumhuriyeti'nin siciline bakalım alevilik konusunda.
* imparatorluk döneminde zorla bektaşi tekkeleri kapatıldı ve bir kısım dede sürüldü, az sayıda dede işkenceler sonucunda öldürüldü.
* bazı padişahlar döneminde alevi kanaat önderlerine suikastler düzenlendi ve kısmen katliamlar yapıldı.
türkiye cumhuriyeti döneminde;
evet sicil burada çok daha kabarık veyahut yakın geçmiş olduğu için biz konuya çok daha fazla hakimiz. maraş'ta, malatya'da, çorum'da, sivas'ta alevilere yönelik sistemli çalışmalar yapıldı. soykırım olması için sistemli olması şarttır ki olayların gelişimine bakıldığında gayet sistemli olduğu görülmektedir.
neden öldürülmüştür bu insanlar ? sadece ve sadece alevi oldukları için. bundan başka hiçbir sebep yokken ortada, öldürüldüler, işkence edildi ve psikolojik olarak sindirildiler. bunun izlerini şu günlerde bile hala görebiliyoruz ki toplumsal bir sorun oluşturuldu.
ha bu konuya değinmemin amacı bir türkiye düşmanı olmam ya da türk düşmanı olmam da değildir. ben de türk'üm ve türkiye cumhuriyeti vatandaşıyım. bunu dile getirmemin sebebi sünni yurttaşları suçlamak da değildir. olaylara hakim olanlar çok iyi biliyor ki, bu eylemlerin hepsinin arkasında devlet ve devleti temsil eden resmi yetkililer ve kontrgerilla vardır.
bu türkiye'nin tarihiyle yüzleşmesinin bir gerekliliğidir ve geçmişte yaşanmış olayların realitesidir. bu topraklarda çok fazla acı yaşandı. kürtlere, ermenilere, musevilere, alevilere ve diğer etnik ve dini gruplara acılar yaşatıldı. zaman zaman türkler ve sünniler bile bu yapılanlardan paylarına düşeni aldılar.
son olarak alevi yurttaşların bunu dile getirememesinin sebebi de geçmişte yaşanan baskılardan ziyade ülkelerine bağlılıkları ve buradan başka gidecek bir yerleri olmamasıdır. bu bile alevi yurttaşların bağlılığını ve sadakatini göstermeye yetmektedir; fakat gerçekler de ortadadır.