bugün türkiye üzerinde ki sosyolojik kutuplaşmanın temelinde tamamen bu mesele vardır. Osmanlı imparatorluğu dağılmasıyla birlikte, balkanlardan milyonlarca müslüman anadoluya geldi. daha sonra ki dönemde mübadeleyle yunanistan'dan müslümanlar geldi. ancak doğal olarak anadolu türkleriyle, yeni gelen muhacirler arasında anlaşmazlıklar çıktı. gerçekten de anadoluya perişan bir vaziyette sığınan balkan göçmenlerine, anadolu'nun en güzel mekanları, rumlardan arda kalan herşey, nadide araziler, bağlar, evler verildi. kıyı şeridinin tüm zenginlikleri bunlara dağıtıldı. anadolu türkleri bu olayı geri de bıraktı, unuttu ancak;
daha büyük bir mesele vardı artık. yeni kurulan devletin tüm mevkileri bu göçmenlerden oluşmaktaydı. hatta günümüze kadar neredeyse türkiye'yi hep bu göçmenler yönetti. iktidarda olmasalar bile, kurdukları düzen sayesinde devletin mevkileri hep ellerinde oldu. ufku daracık, elinden hiçbir şey gelmeyen a.nejdet sezer bile cumhurbaşkanı oldu bu ülkede. ordu da ise, komutanların tamamı bunlardan oluşmaktaydı, anadolu türkleri ise yalnızca er olmaktaydılar. bu muhacirler, osmanlı sarayındaki devşirmelerin anadolu türkmenlerinin aşağılaması gibi, anadolu türklerini aşağıladılar. bugün hala bu üstünlük tavrı devam etmekte, kendilerine "beyaz türk" demektedirler.
ayrıca etnik olarak bakacak olursak. anadoluya 24 oğuz boyu geldi ve yerleşti. özellikle iç kesimlere...
oysa balkanlara osmanlı zamanında giden türklerin, yalnızca karamanoğulları beyliğinin küçük birkaç aşiretidir. ancak 19-20.yy da balkanlardan dönenler, milyonlarcadır. yani bu muhacirlerin büyük bir kısmı türk değildir, "ne mutlu türk'üm diyene" formülüyle türkleştirilmiş müslümanlardır, boşnak, pomak, rum, arnavut, giritli vs. gibi kökenlere sahiptirler . yalnızca konyadan gönderilen türkmenlerin ve sivas-yozgattan gönderilen kara tatarların balkanlarda milyonlara ulaşması imkansızdır. yani anadoluya sığınan bu kitle müslüman balkan halklarıdır. osmanlı ordusu da anadolu da tımarlı sipahi ağırlıklı, rumeli de ise yeniçeri ağırlıklıydı.
balkancıların bugün siyasi tercihleri doğal olarak kendilerine zamanında en iyi yerleri dağıtmış olan chp dir. anadolu türklerinin ise akp başta olmak üzere, mhp ve diğer sağ partilerdir. akp anadolu türklerince, "anadolu başkaldırışı" olarak görülmektedir. 1 asırdır devletin hiçbir mevkisinde yer verilmeyen, orduda erbaştan yukarı çıkmasına izin verilmeyip atılan anadolu türkleri artık kalkınmaya başlamıştır. 1 asırdır çivi çakılmayan yozgat(bozok), sivas, niğde, çankırı, tokat, amasya, bayburt vs. gibi iller artık başkaldırmıştır. bugün siyasi tercihleri sosyolojik bir açıdan inceleyebilen herkes bu tespiti doğrulayacaktır.
anadolu türklerinin, muhacirlere göre eğitimde-zenginlikte geri kalmasının sebebi tamamen bu devşirme zihniyettir. ancak artık bu devir bitti. anadolu türklerinden de artık, generaller, cumhurbaşkanları, başbakanlar, yargıtay üyeleri çıkmaya başladı. 1 asırdır yalnızca orduda asker olarak kullanılan bu insanlar, artık yükselmekteler. tabi bu bazılarının işine gelmemekte.
Bugün "laiklik, irtica, devlet elden gidiyor" paranoyası yaşayan beyaz türklerin asıl derdi, yönetimde azalan etkileridir. "nasıl kayseri'nin köyünde doğmuş bir bozkırlı, bu ülkenin cumhurbaşkanı olabilir?" diye düşünüp kahrolmaktadırlar. "nasıl yozgat, sivas, konya'da doğmuş bir köylü devlet yönetiminde yer bulur?" diye düşünüp mahvolmaktadırlar. artık devir değişti, bu tespiti bazı sevmediğim yazarlar bile görebilmiştir;
günümüzde türkiye'de %33-37 sol blok, %63-67 sağ blok vardır. solcu bloğu alevi kürtler, alevi türkler, balkan muhacirleri, bdpliler oluştururken, sağ blok anadolu türkleri ve sünni kürtlerden oluşmaktadır. kafkas muhacirleri her iki blok içinde dağılmıştır.