amerika'nın gerçekleşmesi için götünü yırttığı durumdur.
işin aslı çıkan bu haberler, verilen demeçler bir psikolojik harekattan başka birşey değildir. neticede suriye'ye girmek için tek engel(desteği alınamayan) şimdilik türkiye'dir. türk milletine bir şekilde bu adamlar sizin için de tehlikeli duygusunu adım adım aşılamak gerekmektedir.
şu anda ve önümüzdeki dönemde de yapılan, yapılacak olan budur.
peki bunun anlamı nedir?
kısa ve öz, beşar esat ve şu anda yönetimde bulunan sülalesi, artık ağzıyla kuş tutsa da ipi çekilmiştir. önümüzdeki aylarda birleşmiş milletlerden çıkan kararlar mı dersiniz, türkiye'ye yapılacak baskılar, öneriler mi dersiniz her türlü komplo, şantaj, alavere, psikolojik harekat kısaca her türlü silahla plan işletilecek ve suriye karışacaktır. (abd ve avrupa'nın her yönden desteklediği bir iç savaş gibi)
suriye yönetimi umrumda değil ama bunun türkiye üzerine etkisinin boyutunu şimdiden tahmin etmek imkansızdır.
mutlaka son derece olumsuz etkileyecek bizi ama hangi boyutta olacak, en iyi ihtimalle terör azar, en kötü ihtimalle iç savaş çıkar. bu iki kötü olasılık arasında binlerce farklı varyasyon olabilir.
çünkü abd dış işleri bakanı "suriye ile türkiye arasında sınırda bi çatışma olabilir" manasında bir cümleyi asla nedensiz ve hedefsiz kurmaz. hilary clinton'un televizyon muhabiri olmadığını hepimiz biliyoruz.
not: bir hafta önceki suriye ile ilgili düşüncelerinizin bir ay sonra nasıl değiştiğini görünce bu yazara hak vereceksiniz.
Açıklama: bu yazı yaz başında türkiye suriye arasında her şey güzel giderken yazılmıştır. o sıralarda işallah bu arap baharı suriye'ye sıçramaz diye içimizden geçiriyorduk sanırım.