evet ölüyorum; her adımda biraz daha yaklaşıyorum herkes gibi. ama daha ne kadar kaldığını bilememek yoruyor, muallakta bırakıyor. geriye bakınca neler bıraktığımı, neler bırakamadığımı/yaşayamadığımı düşünüyorum; çoğunlukla hayal kırıklığı, hüsran, başarısızlık. ölürsem neleri yaşama fırsatını kaçıracağımı düşünüyorum; kocaman bir "hiç".
evet ölüyorum; her adımda daha derine, daha da dibe gidiyorum ama sonu yok, dibi yok. dibi kocaman bir sonsuzluk. ölürken ne kaldı ellerimde diye bakıyorum kocaman bir "hiç" daha. aslında ellerimde hiç bir şey olmaması daha rahat hissettiriyor. böylece rahatça kendimi bırakabilirim zamanı geldiğinde ölümün kollarına. ilk defa beni kucakladığında sonsuza kadar asla bırakmayacak bir şeyin kollarına kendimi bırakabilecek olmanın huzuru var şimdiden içimde. belki de hiç kimsenin bugüne kadar yapmadığı kadar şefkat ile kucaklayacak beni sonsuza kadar.