o kadar il gezdim, hiçbirinden hatay'dan olduğu kadar tiksinmedim.
güpegündüz, otogarında adam gasp edilebilen bir yer burası. ahali çıtını çıkarmaz. saçma sapan bir insanlık anlayışı vardır.
esnafı sizinle türkçe konuşup takılırken, bir anda yanındaki diğerlerine dönüp, üstelik türkçe'yi bildiklerini göstermelerine rağmen, arapça yayına başlayıp gülüşecek kadar kaba saba olabilirler.
künefesinin yapıldığı yerleri öyle çok matah yerler değildir. (en azından merkezdekiler öyleydi)
bir tane kilisesi dışında (adını unuttum) gezilip görülecek yeri de yoktur.
kısacık dolmuş yolculuklarında en kaba saba, görgüsüz insanlarla tanışırsınız.
şubatta hava bombok iken, öğleden sonra, yaz sıcağına benzer bir sıcakla kavrulabilirsiniz.
bu kadar yazmaya bile değmeyecek, sümüğünüzü atmaya değmez de bir şehirdir, hatay. boş, bomboş bir il, ehe.