günümüz teknolojisi ile doğuştan ya da çok küçük yaştan beri görmeyen bir insana hiç bir rengi anlatabilmek mümkün değil. zira, bunun için görsel bir algılama ve zihin dediğimiz birime görüntü kaydı gerekiyor. bunun dışında, bir benzetme veya kıyas imkanı yaratabilmek de mümkün değil, maalesef.
araştırmalar öyle gösteriyor ki, doğuştan görme duyusu olmayan birinin rüyalarında görsel figürler yer almıyor. bu kişilerin rüyaları, görsel nesneler yerine yürüme duyusu, ya da mutlu olma hissi gibi günlük hayatta deneyimledikleri algılamalardan oluşuyor. uzmanlar, rüyalarda görsel figürlerin oluşabilmesi için öncelikle bu deneyimi yaşamış olmak ve zihin dediğimiz birime görüntü kaydının gerektiğini vurguluyor.
şüphesiz, 'körlük' nitelemesi, görme yeteneğine sahip bir insan için de kullanılabilir.
