yobaz kelimesi benim için "körü körüne kendi inancını savunan" anlamına gelir. bu bağlamda yobaz bir atesit ile yobaz bir ortodox arasında benim için fark yoktur.
fakat bu "din" tartışması ülkemizde genel olarak ateisler ve sünniler arasında oluyor. müslüman özellikle demedim çünkü alevi bir arkadaşımın asla bu tip konuların tartışması içinde görmedim. hristiyan çoğunluk olan bir ülkede yaşasaydık bu sefer müslümanların yerini katolikler, protestanlar ya da artık hangisi mezheptensek o mezhepler arasında olacaktı.
peki nedir bu tartışmaların özü? benim gördüğüm ve gözlemlediğim kadarı ile yobazlar açısından inanışları sadece bir araç. "bak ben senden daha zekiyim. senden farklı şurayı da görebiliyorum. sen göremiyorsun" mantığı hakim. iki yobazda da bu hakim.
ister ateist olsun ister patates dinine bağlı olsun, bir insan seçimi ile mutluysa ve huzurlu ise asla ve asla karşısındaki ile kendi dinini tartışma gereği duymuyor. evet ateizm de iç huzur ve mutluluk vermesi nedeni ile tanrısız bir "din"dir. bunu da belirteyim.
gel gelelim yobazlara. kendi içlerinde mutlu olmadıklarından ya da eski inançları her ne ise sen de illa ondan olacaksın. o zeki sen değilsin. o doğru sen her zaman yanlışsın. sırf susması için desen ki "tamam sen haklısın" bu sefer de "bak nasıl ikna ettim" moduna girerler.
kendi iç dünyasında mutlu olan insan asla böyle tartışmalara girmez. o yüzden nerde bir siyasi, dini tartışma görsem yorum yapmadan kaçarım. iki taraf da beni dinlemeyecekse, hatta birleşip bana saldırabilecek kadar ileri de gidebilirler, neden bulaşayım.