bu gün okurken, beni rahatsız eden sineği saydam bi bardakla alıkoyduğum kitap. beraber okuyoruz sinekle. yalnızlık çekmiyor bu sayede.
bi de dün yatağımda dönüp dururken geceyi tüketmiş akabinde bilmemkaçıncı geleneksel sıçtın mavisi ile başlayan günün koşuşturmacasında iyice hırpalanıp, o uykusuzluk ve yorgunlukla eve kendimi atmışken uyumak yerine bu kitabı okumayı seçtim. beni boğuyor. her cümlesinde biraz daha anlamsızlaşıyorum kitapla beraber. fazlalıkları atıp kalan "hiç"i sunuyor, hiç oluyorsunuz ve böyle hissetmenin verebileceği olası keyif ve tatminlere de yer yok, bütünüyle gerçekçi(tabuların içini boşaltırken bile).