1. kimseye kulak asmayın, hele ki dersanelere tünemiş, ne piyasadan, ne gelecek vaat eden mesleklerden, ne de öğrenci psikolojisinden anlayan, dolu görünüp boş konuşan, sırf sonuçlar açıklandığında şanlı dersanelerinin şehrin her yerinden görünen cephesine asacakları liste daha uzun olsun, dolu görünsün diye, -bir yere yerleşsin de isterse götüm olsun- zihniyetiyle tercih yaptıran henüz literatürde var olmayan bir iş yapan öğretmenimsi, danışmanımsı kişiliklere. bu kara liste içinde anneniz, babanız, akrabalarınız, teyzeniz, yengeniz, dayınız, en yakın arkadaşınız, kuzeniniz ayla abla, komşu ayşe teyze, üniversitede hoca nurbanu hanım da dahil. sizin tercihleriniz konusunda sizden başka kimse daha bilgili ve ilgili olamaz. hayatınız tercihlerinizdir. başkalarının tercihlerini yaparsanız, başkalarının hayatlarını yaşarsınız.
2. kesinlikle ilk senemde kazanmış görüneyim, bir sene daha dersane çekilmez, artık bu şehirden kaçayım, dur bir özgürlüğümü yaşayayım diye aslında tercih etmeyeceğiniz bir üniversite, şehir ya da bölüm seçmeyin. dişinizi sıkın bir sene daha hazırlanın. üniversite hayatı bir kez yaşanır, onu da güzel yaşayın. hele ki küçük bir şehri * asla tercih etmeyin, şansınız varsa kesinlikle tekrar girin. lakin yapabileceğinizin en iyisini yaptığınızı düşünüyorsanız, kesinlikle riske atmayın ve uygun bir bölüme yerleşmeye çalışın.
3. tercihleriniz yetenekleriniz, becerileriniz ve ilginiz doğrultusunda olsun. okuyamayacağınız bir bölüm seçmeyin, üniversite hayatınız zehir olmasın. kapasitenizin farkında olun ve ona göre bir seçim yapın.
4. veeeeee son olarak kesinlikle seçeceğiniz bölüm şehir ve üniversite hakkında bir şekilde bir fikir edinmeye çalışın. internetten, tvden, üniversite öğrencilerinden vs.
