sözlükçülerin denemeleri

entry26 galeri
    2.
  1. çekingen bir adamdır aslında bildiği yolu bile değiştirmez. yanlış anlaşılır diye kafasını kaldırıp bakmaz kimseye, gittiği evlerde su istemez, tuvalete çıkmaz, gıkını çıkartmaz oturur önüne koyulanı ucundan tırtıklar durur. sohbetlere ortadan girer, bakar sonu onu açmayacak sessizce çekilir aradan. ne konuştuğu belli olur, ne sustuğu. saklar bildiklerini çünkü anlatsa anlayanın olmayacağından korkar. bilir ki insanlar anlamazsa bir şeyi, anlatanı aptal ilan eder kendisini ulema. küstah insanların arasında alçakgönüllü olduğu için safdır. özel zevkleri var diye farklı adledilir, söylediği herşey önce dinlenir sonra "ne dedi şimdi bu" diye düşünülür oluşan sessizlik süresince.

    ufkun genişse, hayalperestsindir; onlardan daha derin düşünüyorsan delisindir, sır tutuyorsan ödleksindir, güveniyorsan aptalsındır; dikkatliysen tutucusundur. hakkını savunmak para üzerini aldıktan sonra "eksik vermişsiniz" diye uyarmak değil; bunu söyledikten sonra karşındakini rencide ediceğini düşünmekdir ona göre. bazen kendin zarar görsende, susmayı bilmelisin; ne zaman ki karşındakinin hakkını düşünürsün işte o zaman kaybetmezsin...

    işte böylesine "öylesine" bir adamdı o, saçaklardan sarkan sarkıtlar bile ona ilginç gelirdi. telaffuzu zor bir duyguya sahipti o yüzden ne zaman sıkışsa hep dili teklerdi. bazen ezberlerdi söyleyeceklerini, kağıda not düşerdi çünkü tekleyince çok utanırdı. zaten onun en büyük artısı ses tonuyla insanları etkileleyebilmesiydi. sabahları kahvaltı edemezdi. her gün anca yarım ekmek yiyebilir, zeytinin acısını sevmez; peynirin, kaşarın her gün taze kesilmesini isterdi. çayı içemezdi acı geldiği için, içmek zorundaysa bol şeker atardı; çok şekerli içincede içi bayılırdı. küçükken tatlı sevmeyen babası ona garip gelirdi, fakat büyüdükçe o da kısmen babasına benzemişti. önceden kendisine söylenenlerin ileride doğru çıkmasından nefret ederdi. yıllar önce bir yaşlı amca ona "insanlar yaşlandıkça ebeveynleri gibi davranır, onların zevk aldığı şeylerden zevk almaya başlar" demişti. haklıydı aslında hayat başladığın yere geri dönmekti. doğduğun ortama bağlıydı özüne geri dönüş süresi. hayalleri küçük çaplı ve çabuk cayılacak cinstendi. insan büyük hayaller kurarsa her zaman havasını alır o bunu bilirdi. hayaller küçüldükçe mutluluk artar o kendi dünyasında mutlu biriydi.

    2009 sonbahar
    m.e
    0 ...