salya sümük ağlamaklı günlere hoş geldiniz cümlesinin de duyulmasına sebep hadise.
sonraki aşama da telefonu elinize alırsınız, 'yes'e basıp hemen ardından 'no'ya basarsınız, '' lan acaba çağrı mı atmış oldum' dersiniz 'inşallah öyle olmamıştır' diye dualar edersiniz, üç-beş dakika içinde arayan soran olmaz, çağrı atmadığınızı, zamanında 'no'ya bastığınızı anlar bi' rahatlarsınız, aynı şey birkaç kere tekrarlarınır, ama koku burnunuzdan hiç gitmez, oturur, o'nu düşünür, zırlarsınız, daha fazla dayanılmaz hale gelir özleminiz, ararsınız, şimdi hem burnunuza hem kulağınıza ve bir de beyninize hakimdir, söyleyeceğinizi planladığınız hiçbir şeyi söyleyemez, saçmalarsınız, ve aslında onun ne dediğinin gram önemi yoktur, siz söyledikleriniz ve söyleyemedikleriniz ile hasret giderirsiniz, o bunu bilmez, ''bilmesin de zaten'' dersiniz, gelir, gider, sever, kaçar, aldatır, özler, ister, gider, gider, bi' daha gelmez, gelmesin dersiniz, kokusu hala hükmeder burnunuza, zihninize, ama değiştiremezsiniz, o gitmiştir, siz kalmışsınızdır, kokusu hep sizde duracaktır, ama gitmiştir ve siz kalmışsınızdır, tek başına sevmeyi öğrenirsiniz. düşünür seversiniz, hayal edip istersiniz, şarkı dinleyip özlersiniz, içki içip küfredersiniz, sızıp ağlarsınız, yazar unutursunuz. **