türkiye'de eğitimin özelleşmesiyle ortadan kalkacak sorundur.
devlet okulları neredeyse hiçbir şey yapmadan bir ton para alan öğretmenlerle dolu.
bunlar;
- saat 3'e kadar çalışırlar,
- ne yapmaları gerektiği en küçük ayrıntısına kadar öğretmen kılavuzlarında vardır. aynen onları uygularlar, tatlı canlarını yormazlar.
- "sabaha kadar yazılı sorusu hazırladım, öldüm, bittim." laflarını edip dururlar ama soruların hepsini internetten indirirler.
- ilköğretimin birinci kademesinde beden, müzik, resim vs derslerine ayrı ayrı hocalar girer ama sınıf öğretmenleri çuvalla para alır.
- ek ders yaparlar sırf canları istedi diye yine götürdükleri sadece paradır. bir şey vermezler.
bütün bunların yanında başları ağrısa, canları sıkılsa, arkadaşlarıyla kahveye/konkene gitmek isteseler rapor alırlar.
öğrenciler dershanelerde yetişir, öğrenir; okullarda oynar, sıkılır.
özelleşmeyle bunların hepsi kalkar; çünkü çalışmayan, öğretmeyen, öğretemeyen öğretmen hemen şutlanır sadece kalifiye elemanlar çalışır. bakın o zaman sistem nasıl düzelir. öğretmenler de aldıkları parayı nasıl hakeder.
yaman çelişkili not: öğretmenim.
mecburi ikinci not: içinde bulundukları sistemi eleştiremeyecek kadar subjektif insanlarla meslektaş olmaktan bazen hicap duyuyorum. dışarıdan eleştirilere zaten kapalı olan öğretmenlerin kendi içlerinden biri tarafından eleştirilmeyi hazmedemediklerini de mesajlardan görüyorum ve merakla izliyorum.
