hayattaki kısa süren, ama etkisi uzun olan durumlardandır.
okulu bırakmak...
sadece bu kadar değil olay, büyük bir karar olsa gerek. yapanlar bilir, derin düşünülen zamandır okulun bırakıldığı an.
değer mi?
hem de sonuna kadar! en doğal bir hak gibi insanın üstünde olan durumdur. bırak gitsin, zorlamanın anlamı yok. yolun sonunu göre göre ilerlemek salaklık değil, eksikliktir. ve zaten çok salak vardır bu yüzden.
ben okulu bıraktım evet, etrafta bir tane bile destekleyen olmadan hemde. kimse böyle bir şeyi yediremediğinden midir yoksa birer salak olduklarından mıdır desteklemedi bu hareketimi. ve bu yüzden soranlara altındaki gerçek nedenleri anlatmayıp öyle gerekti deyip geçiştirdim, geçiştiriyorum.
nedir bu okulu bırakmak yav?
yeni bir yola kendinle devam etmektir, hiçbir şeyin sana ait olmadığı bu hayatta aslında her şeyi reddetmektir. bunu dedğim gibi gerçekten anlayabilenler anlar.
mesela bir kız vardı, arkadaşın arkadaşı, bir muhabbette tiyatroyu çok sevdiğini ve mecburen maliye bölümünde okuduğunu söylemişti. neden dedim, bırak git... mantığı değil, hissi tercih et. kız bir sürü laga luga yaptı, aile faktöründe girip mantık durumlarından çıktı.
peki her şey mi mantık bu hayatta?
anan baban seni dünyaya getirirken mantıklılar mıydı acaba? tabiki düşünmüşlerdir bir şeyleri, bir kaza kurşunu değilsen başka da, bir parça düşünmüş olmalılar. ama neyi düşündüler? senin geleceğini mi? senin alma ihtimalin olan kararları mı?
hiçbirini düşünmediler. hissettiler, çocuk istediler, ve sen oldun!
sana soran oldu mu şunu sever misin diye?
olmadı, şans eseri ya da değil... ama burdasın, gerçek bu.
başına bu kadar şey gelmiş birisi neden kalkıp mantık tarafından bıdı bıdı yapar ki?
güçlü olmaktır okulu bırakmak, aslında yalnız olmaktır, ve en güçsüz olmak gibidir. mevzu karar verebilme yeteneğiyse, en kararlı ve tutarlı insandır okul bırakan. çaresizliği ve kararlılığı bu kadar iç içe yaşayabilen ender insanlardandır.
marifet diye anlatmıyorum bunları, düzenli olmak elbette güzeldr. ama bir yerde bozukluklar varsa onun üzerine düzen kelimesi eğreti düşebilir, bu yüzden yapmamak lazım.
tiyatro aşkıyla dolu bir maliyeci...
ne kadar eğreti dime...
bir de okuduğu bölümden beklentisi olmadığı halde okuyanlar var, ve nedense ısrarla okullu olmanın önemini vurguluyorlar. gerçekçi olmak gerek, ülke şartlarında zırttırı üniversitesi pırttırı bölümünden mezun olmak iş garantisi geçtim, hareket etme garantisi bile vermez. bir açı değil ama, yinede sonsuz saygı duymalı, bir bakış açısı bu da!
gidiyorum, gökyüzünü gözlerimin önüne koyup bilmem kaç numaralı bir interstate üzerinde saçlarım rüzgarda savrula savrula...
biliyorum başıma gelecekleri; ne olacağını bilerek gidiyorm ama en azından, ne olacağımı bilerek...
bıraktım, bırakıyorum...
derinlerden not: aileye bencillik etmekle de alakasız durumdur, 4 yıllık okulu 6-7 senede bitirmek bir sürü ekstra maliyettir, ve ailesini gerçekten düşünen, okumakta olduğu bölümle kendi karnını zor doyuracak parayı kazanacağını bilenler en azından br adım atmış demektir okul bırakarak.