saçlarda rüzgâr
dalga kokusu burunda
ayaklar özgür, kumlar tepelenmekten kızgın
mavilimcil-yeşililili bir dünya
-hey gidinin algleri, nasıl unuturum lan sizi!
yaşasın renklerin sevişkenliği
bitmesin buz gibi biranın bosphorus yolculuğu
ve işte tene tuz ekilen öğle saatleri
bronzlaştıkça başkalaşıyorum
kusura bakma ey kendilim, ben başkasını seviyorum
ray ban bana, yaralanmış güneşler gözüme
yastıklaştırılmış en sevdiğim solmuş tea-shirt'üm başımın üstüne
kirlenmiş sakalımın biraz üzerinde konuşlanmış gözlerime değen müstesna ay parçaları
şerefli güzelliğinize!
serinlerde bir yerlerdeyim,
su çok güzel; ağırlıklarını soyun da gel bebeğim.