türkler islamiyeti kabul etmiş olsalar bile hala binlerce yıllık geleneklerinden vazgeçmemişlerdir. islamiyette yasak olduğu halde folklor oyunlarında kadınla erkek yanyana kol kola oynayabilmektedir. ayrıca türkler hala göçebe ruhlu bir toplum olma özelliğini bünyesinde barındırır. her mevsim değişikliğinde bir yerlere göçme arzusu bu milletin fertlerini yakar durur.
ayrıca derinlemesine incelendiğinde asya türklerinin günlük hayatta kullandığı figür ve motifler halen anadolunun bir çok bölgesinde gerek halıları, kilimleri, gerekse halk müziğini oldukça zengin ve estetiğe uygun şekilde süslemektedir.
ancak türk milleti, gerçek türklüğünü kaybetmeye başladığından beri sömürülmeye, itaat etmeye, uyutulmaya yüz tutmuş, savaşçı ve mücadeleci kimliğinden uzaklaştırılarak rahatça kontrol altına alınabilecek bir yapıya büründürülmüştür. bunda dinin yanlış yorumlanarak teslimiyetçi bir şekilde türk milletine aktarılması ve islamiyetin yanlış lanse edilerek sevgi dini değil, korku dini olarak kabullenilmesi gibi bir sebep sözkonusudur ki sonuç olarak da binlerce yıl savaşarak hayatta kalmış olan türk milletinin, itaat ederek, kula kulluk ederek hayatta kalması durumu bir dayatma olarak karşımıza çıkmaktadır. bundaki asıl sebep de islamiyetin yanlış olması değil, türk insanının islamiyeti kabul ederken arap kültürünü de benimsemeye çalışmasıdır ki bu, türk milletinin sonu olacaktır.
islamiyet, yüzyıllardır türklerin yapmaya çalıştığı gibi, öz kültürel değerlerimiz yokedilmeden yaşanmaya çalışılmalıdır. şu da unutulmamalıdır ki, kültürümüzü ve geleneklerimizi korumadan dini yaşamamız, sömürülmekten başka bir getiri sağlamayacaktır.
