bilimsel bir yaklaşımla dikkate alınıp irdelenmesinde fikir jimnastiği açısından fayda olabilecek olmakla birlikte tarihin oluşumunda emperyalist devletlere sahip olduklarından daha fazla güç ve etki; atatürk ve kurtuluş savaşı'nı gerçekleştiren halkımıza da olduğundan çok daha az etki atfetme eğiliminde olan bir yorum. netice itibariyle elbette ki kurtuluş savaşı emperyalist devletlerin o esnadaki politikaları, durumları ve aralarındaki kendi iç çekişmeleri de dikkate alınarak irdelenmelidir. örneğin bir italya'nın daha en başlardan anadolu ile savaşmaya pek niyetli olmadığı ve ingiltere'ye kırgın olduğu, hatta daha istanbul'dan ayrılmadan önce atatürk ile bazı temaslar sağlamaya çalıştığı bilinen bazı detaylardır. ama bunları dikkate alırken emperyalist devletleri yekvücut bir politika güderek atatürk ile savaşmamaya karar vermiş ve şike yaparcasına meydanı bırakıp çekip gitmiş gibi algılamak da (sonuçta boğazlar ve bazı önemli bölgeler işgal edilmiştir ve bunların bazısından ancak yunanlıların mağlubiyeti kesinleştikten ve bir kriz ortamı oluştuktan sonra çekilmişlerdir) bilimsellik ile örtüşmeyen ve emperyalist devletlere aşırı bir güç ve adeta her dilediğini yapabilirlik atfetmeye meyilli bir yaklaşımdır.