Recep Tayyip Erdoğan, CNN Türk'te katıldığı programda, işsizlik oranını istenen seviyeye çekemediklerini, bu konuda çok da başarılı olamadıklarını söylüyor. (Ki ben bir konuda "başarılı olamadıklarını" kabul ettiğini ilk defa gördüm) Neyse... Yeni dönemde "emek yoğun" bir istihdam modelinden ziyade "teknoloji yoğun" bir istihdam modeline ağırlık vereceğini söylüyor. (Yani, teknolojideki gelişmelere paralel olarak, eskiden 100 kişiye ihtiyaç duyulacak bir işte artık 20-30 kişiye ihtiyaç duyulacağından bahsediyor)
Bu lafların üzerine bir Allah'ın kulu da sormuyor; "ama hani her aileden en az 3 çocuk istiyordunuz? Bu çocuklar büyüdüğünde nerelerde istihdam edilecekler? Çoğunun iş bulamama tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu kabul etmiş olmuyor musunuz bunu söyleyerek? Bu ne perhiz, bu ne turşu?" diye...
Yaklaşık 1 hafta önce:
AKP'nin izmir örgütü, ellerinde AKP'nin seçim programını, vaatlerini...vs anlatan broşürlerle, kordon'daki cafeleri, barları tek tek dolaşıyorlar. Maksat, AKP ile yıldızı barışmayan izmirlilere kendilerini bir nebze olsun anlatabilmek. Uzattıkları broşürleri insanlar ellerinin tersiyle itiyor. "Lütfen alın bir okuyun. Oy vermeseniz de bir okuyun" diyen partililere "Biz cahil değiliz. Bizi kandıramazsınız" diyor ve nazire yaparcasına bütün bir masa şerefe kadeh kaldırıyor aynı anda...
Bu hareketlerin üzerine de bir Allah'ın kulu sorgulamıyor; "Kardeşim, oyunuzu vermeyecek olsanız dahi, kökten bir AKP karşıtı olsanız dahi, nezaketen o broşürlerden niye almıyorsunuz? Alın, bir kenara koyun. isterseniz okumayın da... Ama nedir bu CHP üzerinden kültürlü olduğunu vurgulama fetişizmi? Nedir bu parti üzerinden insanları aşağılama sadizmi? Böyle mi olunur halk partili?" diye...
Şimdi ben bunları niye yazdım? Deveye sormuşlar "boynun neden eğri?" diye... O da malum cevabı vermiş.
