- hacı akşam takılalım mı?
+ yok abi akşam mügeyle yıl dönümü kutlayacağız yarın yapsak bişeyler?
- tamam bakarız kanka
- lan
+ söyle yiğidim
- akşam bişeyler yapalım mı?
+ bitirmem gereken bi tez var kanka haftasonu ayarlayalım
- tamam kardeşim, kolay gelsin.
+ kolaysa başına gelsin amk
- tamam abi uzatma işini yap
- kanka akşama işin var mı?
+ ...
- cevap versene lan?
+ ...
- olum hayatta mısın cevap versene
+ kanka iş üstündeyim
- yine mi, hayvan herif, hadi neyse.
sessizlik...
kendi kendine konuşma faslı:
ne yapsam lan.
çıkıp deniz kenarında yürüsem mi?
kulaklığı da takar müzik dinlerim
hem dolayısıyla kafa dinlerim.
sinemaya mı gitsem
e gideyim tabi lan.
her ikisini de mi yapsam.
gayet mantıklı...
dur bakalım seanslara falan hangi film vizyondaymış...
sinemaya gidilir:
koltuğa oturulur, etraf izlenir. insanlar şöyle gelişigüzel süzülür. sağ çaprazda öpüşen bir çifte rastlanır. o çift her zaman oradadır zaten. "şunlara bak ya başka yer yok sanki" tepkisiyle bakışlar başka yöne çevrilir. hangi yöne çevrilirse çevrilsin, nöbetçi golcü semih tadında yedek çiftler vardır o salonda. hatur hutur öpüşürler, hatta bokunu çıkarıp neyse ben girmeyeyim o kısmına. sonra yaşlı bir çift belirir. oldukça entellektüeldir bunlar. "lan acaba benim de böyle bir hayat arkadaşım olacak mı, maşallah 80 yaşına gelmişler ama hala hayat dolular, ne güzel lan" şeklinde içerlenilir.
sonra film başlar, arkada genç kitlenin brutal sesleri sıkıntı yapar. bir şey de diyemez çünkü o da o yaşları yaşamıştır ve bilir ne söylese boştur. salonun sessizliğiyle beraber, "dudak sesleri" gelir şap, şup. duymazdan gelir. duymazdan gelir. en sonunda sinirler iyice gerilir. ulan daha önce ben niye duymuyordum bunları, "bugüne mahsus bir götlük mü bu" tepkisi verilir.
duygusal bir sahnede, "hiç çekinmeden akıtılır göz yaşları"
komik bir sahnede, "en samimi tebessüm atılır"
gerilimli bir sahnede, "lan bu ibneler benle taşak geçer şimdi" düşüncesi olmadan gerilime katılınır.
sevişme sahnelerinde, "bilimsel bir olay incelercesine" bakmaya gerek yoktur.
her şey şeffaftır. muhakemenin en üst seviyede yapıldığı anlardır. yanınızda, "hadiii hadiii sende güüüll" diye kasan tipler yoktur.
film bitince, kritik yapma alışkanlığınız varsa bir buruklaşırsınız. tuhaf olur.
ilk kez bir film, kapıdan çıktığınız anda geride kalır.
ilk kez bu kadar taze hissedersiniz yalnız olduğunuzu.
ikincisinde ne mi olur?
aynı duyguları ikinci kez yaşarsınız.
fakat herşeye rağmen güzeldir. insan her zaman sevdikleriyle olmayabilir. basit bir olay da olsa sinemaya yalnız gitmek öyle sıradan bir olay değildir. en azından duruma ve şartlara bağlı olarak bu böyledir.