kehf suresi 86 ayet

entry27 galeri video2
    2.
  1. tam ve doğru yorumu için birkaç önceki ve sonraki ayetlerle birlikte okumak gerekir. kuran böyledir, aradan ayet çekip cımbızlamakla olmaz, ilgili kısım beraber okunmalı:

    --spoiler--

    83- sana (ey muhammed,) zu'l-karneyn hakkında sorarlar. de ki: "size, ondan 'öğüt ve hatırlatma olarak' (bazı bilgiler) vereceğim.
    84- gerçekten, biz ona yeryüzünde sapasağlam bir iktidar verdik ve ona herşeyden bir yol (sebep) verdik.
    85- o da, bir yol tuttu.
    86- sonunda güneşin battığı yere kadar ulaştı ve onu kara çamurlu bir gözede batmakta buldu, yanında bir kavim gördü. dedik ki: "ey zu'l-karneyn, (istiyorsan onları) ya azaba uğratırsın veya içlerinde güzelliği (geçerli ilke) edinirsin."
    87- dedi ki: "kim zulmederse biz onu azaplandıracağız, sonra rabbine döndürülür, o da onu görülmemiş bir azapla azaplandırır."
    88- kim iman eder ve salih amellerde bulunursa, onun için güzel bir karşılık vardır. ona buyruğumuzdan kolay olanını söyleyeceğiz."
    89- sonra (yine) bir yol tuttu.
    90- sonunda güneşin doğduğu yere kadar ulaştı ve onu (güneşi), kendileri için bir siper kılmadığımız bir kavim üzerine doğmakta iken buldu.
    91- işte böyle, onun yanında "özü kapsayan bilgi olduğunu" (veya yanında olup-biten herşeyi) biz (ilmimizle) büsbütün kuşatmıştık.
    92- sonra bir yol (daha) tuttu.
    93- iki seddin arasına kadar ulaştı, onların (sedlerin) önünde hemen hemen hiçbir sözü kavramayan bir kavim buldu.
    94- dediler ki: "ey zu'l-karneyn, gerçekten ye'cuc ve me'cuc, yeryüzünde bozgunculuk çıkarıyorlar, bizimle onlar arasında bir sed inşa etmen için sana vergi verelim mi?"
    95- dedi ki: "rabbimin beni kendisinde sağlam bir iktidarla yerleşik kıldığı (güç, nimet ve imkan), daha hayırlıdır. madem öyle, bana (insani) güçle yardım edin de, sizinle onlar arasında sapasağlam bir engel kılayım."
    96- "bana demir kütleleri getirin", iki dağın arası eşit düzeye gelince, "körükleyin" dedi. onu ateş haline getirinceye kadar (bu işi yaptı, sonra:) dedi ki: "bana getirin, üzerine eritilmiş bakır dökeyim."
    97- böylelikle, ne onu aşabildiler, ne onu delmeye güç yetirebildiler.
    98- dedi ki: "bu benim rabbimden bir rahmettir. rabbimin va'di geldiği zaman, o, bunu dümdüz eder; rabbimin va'di haktır."
    99- biz o gün, bir kısmını bir kısmı içinde dalgalanırcasına bırakıvermişiz. sur'a da üfürülmüştür, artık onların tümünü birarada toparlamışız.
    100- ve o gün, cehennemi, inkar edenlere tam bir sunuşla sunmuşuz.
    101- ki onlar, beni zikretme (konusun)da gözleri bir perde içindeydi. (kur'an'ı) dinlemeye katlanamazlardı.
    102- inkar edenler, beni bırakıp kullarımı veliler edindiklerini mi sandılar? gerçekten biz cehennemi kafirler için bir durak olarak hazırlamışız.

    --spoiler--
    1 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük