tam ve doğru yorumu için birkaç önceki ve sonraki ayetlerle birlikte okumak gerekir. kuran böyledir, aradan ayet çekip cımbızlamakla olmaz, ilgili kısım beraber okunmalı:
83- sana (ey muhammed,) zu'l-karneyn hakkında sorarlar. de ki: "size, ondan 'öğüt ve hatırlatma olarak' (bazı bilgiler) vereceğim.
84- gerçekten, biz ona yeryüzünde sapasağlam bir iktidar verdik ve ona herşeyden bir yol (sebep) verdik.
85- o da, bir yol tuttu.
86- sonunda güneşin battığı yere kadar ulaştı ve onu kara çamurlu bir gözede batmakta buldu, yanında bir kavim gördü. dedik ki: "ey zu'l-karneyn, (istiyorsan onları) ya azaba uğratırsın veya içlerinde güzelliği (geçerli ilke) edinirsin."
87- dedi ki: "kim zulmederse biz onu azaplandıracağız, sonra rabbine döndürülür, o da onu görülmemiş bir azapla azaplandırır."
88- kim iman eder ve salih amellerde bulunursa, onun için güzel bir karşılık vardır. ona buyruğumuzdan kolay olanını söyleyeceğiz."
89- sonra (yine) bir yol tuttu.
90- sonunda güneşin doğduğu yere kadar ulaştı ve onu (güneşi), kendileri için bir siper kılmadığımız bir kavim üzerine doğmakta iken buldu.
91- işte böyle, onun yanında "özü kapsayan bilgi olduğunu" (veya yanında olup-biten herşeyi) biz (ilmimizle) büsbütün kuşatmıştık.
92- sonra bir yol (daha) tuttu.
93- iki seddin arasına kadar ulaştı, onların (sedlerin) önünde hemen hemen hiçbir sözü kavramayan bir kavim buldu.
94- dediler ki: "ey zu'l-karneyn, gerçekten ye'cuc ve me'cuc, yeryüzünde bozgunculuk çıkarıyorlar, bizimle onlar arasında bir sed inşa etmen için sana vergi verelim mi?"
95- dedi ki: "rabbimin beni kendisinde sağlam bir iktidarla yerleşik kıldığı (güç, nimet ve imkan), daha hayırlıdır. madem öyle, bana (insani) güçle yardım edin de, sizinle onlar arasında sapasağlam bir engel kılayım."
96- "bana demir kütleleri getirin", iki dağın arası eşit düzeye gelince, "körükleyin" dedi. onu ateş haline getirinceye kadar (bu işi yaptı, sonra:) dedi ki: "bana getirin, üzerine eritilmiş bakır dökeyim."
97- böylelikle, ne onu aşabildiler, ne onu delmeye güç yetirebildiler.
98- dedi ki: "bu benim rabbimden bir rahmettir. rabbimin va'di geldiği zaman, o, bunu dümdüz eder; rabbimin va'di haktır."
99- biz o gün, bir kısmını bir kısmı içinde dalgalanırcasına bırakıvermişiz. sur'a da üfürülmüştür, artık onların tümünü birarada toparlamışız.
100- ve o gün, cehennemi, inkar edenlere tam bir sunuşla sunmuşuz.
101- ki onlar, beni zikretme (konusun)da gözleri bir perde içindeydi. (kur'an'ı) dinlemeye katlanamazlardı.
102- inkar edenler, beni bırakıp kullarımı veliler edindiklerini mi sandılar? gerçekten biz cehennemi kafirler için bir durak olarak hazırlamışız.