bu sabah çok mutluyken üzerimi mutsuzluk bulutları kapladı günlük.dersten kaçtım.yolda biraz temiz hava alıp yürüyeyim dedim.yağmur yağdı.acaba bu yağmurlar mutsuzluk bulutlarının yağmurları mıydı derken ıslandım.anladım ki bildiğimiz yağmurmuş.bir mağazaya girip korunayım dedim ama girmedim.en sonunda dayanamayıp bim'e girdim.niye bu kadar seviyorum ben bu bim'i?sonra mutsuzluğumu bim'den aldığım çerezlerle gidermeye çalıştım.le cola ile göz göze geldik.sözlük aklıma geldi.salak salak sırıttım.bir çocuk bana baktı.hemen suratımı astım ve kasaya doğru yol aldım.aldıklarımı poşete koyup evin yolunu tuttum.eve yaklaşırken bakkal amca görüp üzülmesin diye ıslanmış bim poşetini çantama sıkıştırdım.ama onu kandırmışım gibi hissedince hemen içeri girip dondurma aldım ondan.sonra apartmana girdim.birinci kattaki öğrencilerden yine klarnet sesi geliyordu.çok güzel çalıyordu şerefsiz!kapılarının önünde durup dondurmayı yiyerek dinledim evden gelen sesleri.sonra yukarılardan birilerinin ayak sesleri geldiği için dondurmamdan bir ısırık alıp yukarı çıktım.