anne evlat diyalogları

entry11 galeri
    3.
  1. - ağzından bi kere "anneciğim" lafı çıkmadı
    - üff..hadi yemek koy kadın..
    - hizmetçi gibiyim zaten babanda böle yapıyo da dırdır da dırdır..

    anne: bugün okulda naaptınız?
    çocuk: ders.
    anne: bugün ne yedin?
    çocuk: yemek
    anne: dayak ister misin?
    çocuk: saol almıyım.

    anne: nedir bu odanın dağnıklığı, bi daha bu odayı böyle görmicem, bu ne bu çöpler, giysiler kaçıcam gidicem
    oda ahalisi:mmmmm.......(artık alışmştır, bağışıklık kazanmıştır.)

    anne---oğlum aç mısın?
    evlat---evet açlıktan ölüyom
    anne---kalk kendine bişeler yap o zaman
    evlat---?!

    eve erken (akşam ezanı okunmadan*) gelen oğluna sevgisini fışkırtan anne;
    - yavrusu gelmiş, anasının kuzusu gelmiş
    - meeeeeeee
    dipnot: bahsi geçen kuzu 25 yaşında*

    evlat: elma
    anne: sus anneye elma denmez!

    sözlük okunurken, anne bilgisayarın arkasındaki yerini almıştır. o uzaklıktan zaten yazıları okuyamadığına ilişkin beyanatlarını çürüten birkaç sorudan sonra bombayı patlatır:
    anne:bu yandaki kız resmi ne? (bannerdan bahsediyo)
    ben:ya anne yeter banner işte o, mutlu musun?!
    a:ne işe yarıyo peki bu kız resmini niye koymuşlar buraya?
    b:bak tıkladım bunu, şimdi sözlükte bu resimle ilgili başlık açıldı...
    .. açılan başlık: (bkz: önemli olan boyu değil işlevi)

    evlat: ya anne bi git bak ya!
    anne: ben istedigim yere giderim.
    evlat: istenmedigin yere de gider misin anne?
    ana: tüü sana! yazıklar olsun.

    ankara'da tunalı hilmi caddesi'nde yürürken cepten anne arar:
    - oğlum ne yapıyorsun?
    -anne, tunalı hilmi'deyim.
    - oğlum tanımadığın insanların evine gitme demedim mi sana ben...

    anne: bla bla bla...cevap ver bakıyım.
    evlat: anne şimdi ben...
    anne: sus annelere cevap verilmez!
    Evlat: ???

    *anneyle evden çıkılır*
    anne: ocağı söndürdük mü acaba? eyvah napcaz bütün ev yanarsa?
    evlat: boşver anne yananı görür allah.
    anne: kime çektin sen bu espri konusunda bilmiyorum.

    gitar kursundan dönülür:
    anne:kızım dersin nasıl geçti?
    df:iyi geçti.
    anne:naptınız gitar çaldınız mı?
    df:!!!!!!!
    her defasında sorulur.

    *anne profiterol yapmıştır*
    ben(bütün cıvıklığımla): ehiehi sağol annecim, ama sürpriz olmadı pek, kokusu kapıya kadar gelmişti.
    anne: o zaman sana bir sürpriz yapayım.
    ben: nedir?
    anne: bu misafirler için.

    evlat: anne ben amerikaya gitmek istiyorum master için, ne dersin?
    anne: olmaz çocuğum.
    evlat: nedenmiş o?
    anne:ben sıkılırım amerikalar da. otur oturduğun yerde.
    evlat: höynk???
    (bkz: based on a true story)

    (anne börek yapmaktadır. 28 yıldır olduğu gibi oğluna seslenir.)
    anne: oğlum dolabın üstünden davul fırını indirir misin? börek açıyorum şimdi kalkamam.
    evlat: börek açmadan evvel indirseydin. Kadın işine karışmam doğru değil.
    anne: sus, anneye cevap verilmez öyle!

    Gibi devam eden diyaloglardır.
    0 ...