insanların inandıklarına kalbinden ve ağzından çıkan pislikleri sunan birisi.
bu adamı sevin ya da sevmeyin umrumda değil. ben biliyorum epey zamandır. her bir entry'si çamur, yafta ile sıvanmış, saldırı ve hinlikle dolu entryler. çoğu yazısı da insanları tahrik edici boyutta. inanmasın, buna da söz etmiyorum. bu sonuçta kişinin kendisinde biten bir durum.
bluevelve, iyi birisi de olabilir. kötü birisi de. benim değineceğim nokta bu husus değil. yazıya aldıklarına değiniyorum. karakteri, osu, busu, yaşantısı ilgilendirmez beni. ama bu adam "troll" kisvesi altında (güya) trollük yapıyor. hiçbir bok yaptığı da yok bence. 3-4 satır yazıyor, insanlığı uzaya taşıdığını sanıyor amına koyayım. kendisinin peşinden de gidenler olur, buna da bir şey demiyorum. nick altı, sözlükteki popülaritesi de tavan yapabilir. ama bunların hepsi gelip geçici şeyler.
sinema sitesinde, blogda da yazabilir. ama insanın mizacı çok önemli. tamam sevme dini, peygamberi, kitabı ama bok atma. diyeceğim ama can çıkar huy çıkmaz ki. yine kusacaksın içindeki irinleri, bilmiyor muyuz?!.. sana yakışan da bu. insanda az utanma duygusu olacak. kolay tabi, sanalda böyle atıp tutmak.
özgürlük bu değil abi. özgürlük, bir başkasının çizgilerine girip haddini aşmak değildir. ama bu adam aşıyor. dilerim ki yazdığın onca şeyden dolayı tövbe eder, düzgün bir adam olursun.
****************
gerçekten allah'ın vaadi haktır, kıyamet-saatinde hiçbir kuşku yoktur." denildiği zaman siz: "kıyamet-saati de neymiş, biz bilmiyoruz; biz yalnızca bir zanda (ve tahmin) bulunup zannediyoruz; biz kesin bir bilgiyle inanmakta olanlar değiliz." demiştiniz.
(casiye suresi, 32)
hayır, onlar kıyamet-saatini yalanladılar; biz kıyamet-saatini yalan sayanlara çılgınca yanan bir ateş hazırladık.
(furkan suresi, 11)
hak olan vaat yaklaşmıştır. inkar edenlerin gözleri birden donup kalmıştır. vay başımıza! biz bundan gafil bulunuyorduk. hayır, biz zalimlerdik. derler.
(enbiya suresi, 97)
inkar edenler ateşe sunulacakları gün, (onlara şöyle denir:) "siz dünya hayatınızda bütün 'güzellikleriniz ve zevklerinizi tüketip-yok ettiniz, onlarla yaşayıp-zevk sürdünüz. işte yeryüzünde haksız yere büyüklenmeniz (istikbarınız) ve fasıklıkta bulunmanızdan dolayı, bugün alçaltıcı bir azab ile cezalandırılacaksınız."
(ahkaf suresi, 20)
o küfre sapanlar, kendilerine tanıdığımız süreyi sakın kendileri için hayırlı sanmasınlar, biz onlara, ancak günahları daha da artsın, diye süre vermekteyiz. onlar için aşağılatıcı bir azab vardır.
(al-i imran suresi, 178)
... andolsun, onu perçeminden tutup sürükleyeceğiz; o yalancı, günahkar olan alnından. o zaman da meclisini (yakın çevresini ve yandaşlarını) çağırsın. biz de zebanileri çağıracağız.
(alak suresi, 15-18)
boyunlarında demir-halkalar ve (ayaklarında) zincirler olduğu halde sürüklenecekler. kaynar suyun içinde; sonra ateşte tutuşturulacaklar. sonra onlara denilecek: "sizin şirk koştuklarınız nerede?"
(mümin suresi, 71-73)
"onu tutun da cehennemin orta yerine sürükleyin. sonra kaynar suyun azabından başının üstüne dökün; (azabı) tad; çünkü sen, (kendince) üstün, onurluydun. gerçekten bu, sizin kuşkuya kapıldığınız şeydir."
(duhan suresi, 47-50)
işte o inkar edenler, onlar için ateşten elbiseler biçilmiştir; başları üstünden de kaynar su dökülür. bununla karınları içinde olanlar ve derileri eritilmiş olur. onlar için demirden kamçılar vardır.
(hac suresi, 19-21)
arkadan çekiştirmeyi, yüze karşı eğlenmeyi âdet edinen herkesin vay haline! o ki, toplamış ve onu sayıp durmuştur. (o), malının kendisini ebedî kılacağını zanneder. hayır! andolsun ki o, hutame'ye atılacaktır. hutame'nin ne olduğunu bilir misin? allah'ın, tutuşturulmuş ateşidir. (yandıkça) tırmanıp kalplerin ta üstüne çıkar. o, onların üzerine kapatılıp kilitlenecektir. (bu ateşin içinde) uzatılmış sütunlara bağlanmışlar.
(hümeze suresi, 1-9)