din dersi vermekten çok taraflı bir şekilde nur cemaatinin öğretilerini okuttukları, fethullah hoca efendi(!)nin dinlene dinlene çöpe dönmüş vaazlarını dinlettikleri, "sen üniversiteyi kazanınca sana ev tutarız" vaadlerinin verildiği, daha da sonrasında üniversiteyi kazanan çocuğun cebine üç beş kuruş koyup "hadi şimdi git bunları zaman gazetesine abone yap" dedikleri evler vardır maalesef, bunlar hiç de öyle sanıldığı gibi masum mazlum, gönüllü dindarlar değillerdir. insanın içinden gelmesi gereken inanç olayını maddiyata, gruplaşmaya, cemaatleşmeye dönüştüren, "sen bizden ol gerisini merak etme" abileri-belletmenleridir bunlar. ceplerinden(!) para verip yemeğe götürürler, evlerinde maklube yapıp ikram ederler, "hadi ya size ne zaman gidiyoruz, ailenle tanışayım" deyip sulanırlar, son nokta cemaate hoşgelmiş olan körpe beynin kullanılmasıdır. yapılan masraf bu kullanımın yanında bir hiçtir ki, kaz gelecek yerden tavuk esirgemez bu abiler. şimdi artık politik konuşmalara, cemaate ait mecmuaların-gazetelerin satşına gelmiştir olay. sonra gün gelir üniversiteli gence "sana iş bulduk" deyiverirler. "dükkan dükkan dolaşıp gazeteye ilan isteyeceksin"dir artık, işin budur. son sınıflara doğru sen de abi olmuşsundur, evinde misafir ağırlayıp senden küçüklere terliklerini getirttirirsin, oh ne ala memleket. cemaat içinde saygın bir adam olmuşsundur. ya haysiyetin, ya kişiliğin, ya inançların, ya dünya görüşün? hepsi bir avuç çöptür artık, çek üstüne sifonu.