nihat genç

entry1344 galeri video29
    128.
  1. ülkücü geçmişini düşünce birikimi açısından avantaja dönüştürmekte başarısız kalmış; mor külhani tonunda punk solculuktan, yurtsever-miş gibi yapan milli-niyetçi nihilistliğe çabuk geçen, geçerken kavramların tümünün içini, kendi bildiği, o an içinden geldiği gibi dolduran, içinden gelenin de, getirenin de pişman olduğu, karşısında ona ayak yapanın sus pus durduğu;

    anadolumun yanlış aşığı, konserve sevmez muhafazakar, pamuk a kızgın demokrat, herkesle mersin milliyetçisi, o gider tersine komünizan, biraz yunus ama gülmeyen ayva, ağlayan nar, kızgın fethullah; *

    dünyanın tüm iyi ikonlarını * yakasına rozetlemiş ama tv de muhabbete gitmek için bindiği dolmuştan inerken, diline pelesenk öncesi hepsini düşürdüğü söylenen, ajitatif tekrarın propaganda gücünü keşfetmiş otis-abimiz;

    batıya giden bir gemide, belki de doğru olarak, doğuya koşan; ancak koşarken kaptanı da miçoyu da ahçıyı da devirdiği için; yönünü yitiren, yelkeni yel almaz, aç kalmış kişi; *

    medyanın bilgi bombardımanı karşısında çaresiz kalan çok kişi gibi önce hippiliğe, oradan da yeni tür bir anarşizme sığınan; dinleyen kişiyi önce "doğru ya!" sonra "dur ya!" ardından da "yok ya!?" hür düşüncesine boğan; konuşmanın sonunda, bir ton odun çiğnetip, bir gram bal tadında sizi bırakıp kaçan;

    milliyetçiliği, devrimciliği, evrimciliği, sevr-imciliği temize çekmiş; dünyanın tüm iyi felsefelerinin özetini çıkarmış, dünyanın tüm kötülüklerine bilmeden bulaşmış, kendisi dahil herkese kızgın adam; *

    redingotu bir yıkansa, dünyanın momolarına "kirlenmek niye güzel olsun?" dedirtecek;

    saçlarını bir yıkasa, bir savursa bir yerlerde devirim * olacak; hiç sahnelenmeyecek bir oyunun sanal yönetmeninden rol çalıp sonra yönetmeni mesleğinden edebilecek, marjinal hayat okulunda tek tabanca, samimi tiyatrocu;

    övsem mi yersem mi bilmediğim, kalıplara sığmayan, kendi kalıbını her sky turk cenginde yeniden döken; komplocu değil-miş gibi yapan, şahane "komple" teorisyeni;

    yerel köyün edebi öykücüsü kalmak yerine, fareli köyün pasaklı kavalcısı olmayı tercih eden ki çizmeli kedi kıyafeti nedeniyle fareleri ters yöne kaçırmasıyla meşhurdur; ara sıra şahane doğruları dile getiren, alınlık epeyi lafa sahip ama siz o laflarının bayraktarlığına soyunursanız birden sizi "kral çıplak" diye aleme reklam edip dımdızlak ortada bırakabilen sinirbaz kişi;

    aslında bir göl balığı ama okyanusa düşmekle şaşkın, küfürbaz balıkçının ağından yer sofrasına, ver veriştir dağından der deriştir bağına bir adımda zıplayan, kendi çöplüğünde peygamber olunmayacağını bilmekle yaralı, bu yüzden sürekli dünya değiştiren, cennetten ve cehennemden kovulmuş, arafta yaşamayı bir ilham kaynağı gören, bir rahatsız eder/konuşur/yazar kişi;

    onu kategoriye sokmak, övmek ya da yermek belasından kendini kurtaranlara ise yararı dokunabildiği de söyleniyor.

    karadenizdeki hamsi balıklarıyla fazla haşır neşir olmuşluğunun trabzonlular üzerindeki horon etkisi, pangaltıdaki kelebekleri yanlış sevgiden ölüme götürmüş diyorlar, biraz abartıyorlar ama biraz abartmadan da yaşamın çıplak gerçeğine dokunmak olanaksızdır; ki bunu kendisi en iyi bilen ve iyi uygulayanlardandır!
    4 ...