dinlerken gözümün önüne kırmızı rujlu simsiyah elbisesi içinde bilekleri kesilmiş yerde yatan bir kadın gelir. şarap şişesi parçaları vardır etrafta. cam, tahtalarla kapatılmıştır.
şarkı mükemmel, ona laf etmeye ne hacet? fakat solistin sesi şarkının ağırlığını kaldıramamış, biraz çiğ kalmış, taze kaçmış gibi. daha dumanlı daha sert bir sesten dinlemek lazım gelir. dumanlı demişken, bir de kaan tangöze'den dinlemek vardı bunu değil mi?
--spoiler--
şimdi beeen,zamanın beni sancıya mıhladığı yerdeyim!
--spoiler--