bile bile çökmesine izin verdiğimiz duygudur. yurttan eve çıkan bir bireyseniz hayalleriniz, yalnızken hayatın mükemmel olacağı üzerinedir. birkaç gün gerçektende süperdir. devamında yaşanan günlerse,
patates kızartması makarna köfte pizza gibi yiyecekler o kadarda zevk vermez.
sesini kısmadan dinlediğiniz fix şarkılarınızdan sıkılırsınız.
sonradan zaten paylaşılmayan yemekler özenle yapılmaz, açlıktan ölüneceği zaman yemek yenmeye başlanır.
alkol almak önceden 'hadi içmeye gidelim 'ken artık sessizce markete gidip yarın neyle bira alacağınızı düşünmekle ve daha sonra bilgisayar, tv , cep telefonu üçlüsüyle kafa olduğunuzda gidip yatakta sızmakla sonlanır.
normal günlerde evden çıkmayan o arkadaşlar da, en ufak bir tatilde evlerine giderek hainliklerini sergilerler.
yemek yemek, müzik dinlemek, özgürce saatlerce içmek anlamını koruyamaz ve yavaşça yitirilir. hayatın dışarda olduğu gerçeğiyle planlar yaparak geniş çevre edinme çabaları ve evi gerektiğinde temizlenecek ve uyumaya gelinip özlenecek bir yer olarak görme isteği çılgın boyutlara ulaşır. evet her şey anlamsızdır.
kafayı yemeden dışarı çıkın. kalabalıkta yalnız hissetme olaylarını geçin, yakışıklı / güzel biriyle otobüste kesişmenin hoş olmadığını iddia etmeyin sakın !
yada bir barda slow rock havalarda ufak bir kıvılcımın nasılda kanınızı kaynattığını unutmayın !