komşulara göre öğrenci evleri

entry3 galeri
    2.
  1. tabi bizim de yıllar önce bir öğrenci evimiz vardı. en önemli özelliği fazla temizlik yüzü görmemesi ve dolapta yumurta, makarna, ekmek, patates ve bisküviden fazla yiyecek bulunmaması idi. sanırım iyi kalpli komşularımıza göre de durum böyle idi.

    günlerden bir gün apartmandaki hayırsever komşularımızdan birinin evinden cenaze çıkmıştı. biz de üzülmüştük bu duruma. sabah kapımızı çaldılar ve eve gelenlerin yanlarında getirdiği tencereler dolusu yemeği koyacak yer kalmadığını, buzdolabımız müsaitse sıcaktan bozulmaması için bir kaç tencere yemek getirmek istediklerini söylediler.

    allah var hemen kabul ettik. zaten emektar 3. el buzdolabımız bomboştu. fazla bir işe yarayamıyordu. alt kat komşudan bir bir tencereler bizim mutfağa taşınmaya başladı. yaprak sarmaları, biber dolmaları, pilavlar, çorbalar... buzdolabının dili olsa da konuşsa. uzun zamandır ilk defa tıka basa anne yemeği dolmuştu. tabi bunlar cenaze evinin yemekleri. el süremezdik çok ayıp olurdu. ama akşam olup da üç arkadaş uyduruk yiyeceklerle karın doyurup açlıktan duvarları tırmalamaya başladığımızda, buzdolabındaki sarmalar gözümüze daha bir lezzetli görünmeye başlamıştı. ama yapacak bir şey yoktu.

    tam bunları düşünüp dertleşirken kapı çaldı. alt kat komşunun büyük kızı zuhal abla gelmişti. yemeklerden bir kısmını alacaktı. bize çok anlamlı bir jest yaptı akşam vakti.

    '-kızlar annem dedi ki, o çocukların karnı açtır. dolaplarındaki yemekleri alırken onlara da sarma dolma bırak, karınlarını doyursunlar.'

    '-şey gerek yok zuhal abla' derken bile aslında içten içe seviniyorduk.

    sayelerinde dolaba gelen yemeklerle bir hafta boyunca karnımız doyuruldu. hala saygıyla anarız.
    0 ...