Türk Tarihi Kurumu Arşivi, 1089 numaralı belge,
"...o halde hangi ilin halkı kürt ise, onlar kendilerini özerk olarak idare edeceklerdir. Bundan başka, Türkiye'nin halkı söz konusu olurken, kürtleri de birlikte ifade etmek gerekir. ifade edilmedikleri zaman, bundan kendilerine ait sorun çıkarmaları daima beklenir..." ( 16 ocak 1923 tarihinde izmit'te gazetecilerle yaptığı söyleşi)
ve
TBMM. Gizli Celse Zabıtları, Türkiye iş Bankası Kültür Yayınları, Ankara, 1985, Cilt: 3, Sayfa: 550
el-cezire cephesi komutanlığına gönderilen ve altında BMM Başkanı Mustafa Kemal imzası bulunan mesaj
"2-Ulusların kendilerini yönetmeleri yetkisi bütün dünyada benimsenmiş bir ilkedir. Biz de bu ilkeyi benimsiyoruz. Kürtlerin bu döneme kadar yerel yönetime ilişkin örgütlerini kurmuş ve başkanları ile yetkilerini bu amaç için bizce kazanılmış olması ve oyladıklarında kendi kaderlerine gerçekten sahip oldukları BMM (Büyük Millet Meclisi) buyruğunda yaşam istekleri yayınlanmalıdır. Kürdistan'daki bütün çalışmaların bu amaca dayalı politikaya yöneltilmesi El-Cezire Cehpesi Komutanlığının görevidir"
ve
"4-Kürdistanın iç politikası El-Cezire Cephesi Komutanlığınca belirlenecek ve
yönetilecektir. Cephe Komutanlığı bu konuda Büyük Millet Meclisi Başkanlığıyla yazışmalar yapar. iller tarafından izlenecek yolu düzenleyip uyumu sağlayacağı için sivil yöneticilerin de bu konuda bağlı oldukları yer, Cephe Komutanlığıdır.".
bunlar dışında içinde "kürdistan, kürt ulusu ve otonomi" gibi sözcüklerin birarada kullanıldığı pekçok m.kemal imzalı belge veya ilgili kaynak olmasına rağmen sadece yukarıdaki iki alıntıya göre bile pek de temelsiz olmayan bir iddiadır.
gizlenen ve ortadan kaldırılanlar da hesaba katıldığında dayanakların sağlamlığının arttığı söylenebilir.
yine 29 mayıs 1919 tarihli genelkurmay'a çektiği bir telgrafında atatürk, "kürdistan üstünde etkili kürt ileri gelenlerine"-kesinlikle atatürk'ün sözcükleri- gönderdiği gizli mesajlardan bahseder. bu mesajlarda yazılanların ne olduğu ise (bildiğim kadarıyla) bir sır.
ilgili kaynaklarda mustafa kemal'in sınırları belli bağımsız bir kürt devleti taraftarı kürtlere karşı, geri kalan kürtlerin desteğini alabilmek için onlara sınırlı bir özerklik önerdiği rahatlıkla görülebiliyor ama aynı zamanda, kürtlerin durumunun ne olacağına dair detaylı bir programa da sahip değil kemalistler ve bu nedenle baştan itibaren zaten buna açık olan kürtler basit manevralarla devlete yedekleniyor.
bağımsız bir kürt devletine karşı çıkmasını gerekçelendirirken kürtlerin yoğun yaşadığı bölgeleri türklerin yoğun yaşadığı bölgelerle keskin biçimde ayırmanın çok zor olduğu fikrini esas alıyor m. kemal.
cumhuriyetin ilanından hemen birkaç yıl sonra başlayan ve 14 yıl süren kürt isyanlarında, isyancıların birinci talebi savaş dönemindeki vaadlerin gerçekleştirilmesiydi ancak o tarihlerde kürtlerin kendi aralarında ortak bir siyasi irade oluşturamaması, tüm bu isyanların türk devleti tarafından -bazen zorlanarak da olsa- ezilmesini mümkün kıldı denebilir.