ibretlik bir paylaşımdır. yorumsuzdur. neler oluyor bu şahsiyetlere, önce serdar "edu keyşın keyşın keyşın" şimdi de hülya ile "beyin seksi" fazla yükleniyorlar bize.
bir şey eksik...
"bir şey eksik, bir şey eksik bu toplumda, bir şey eksik" diye diye dolandığım şu günlerde, tam bir yerlere kaçmayı düşünürken; beynimde flaş gibi çakan bir şeyle biraz olsun rahatladım.
şu geçtiğimiz sekiz aya; 72. koğuş, yetenek sizsiniz, hülya avşar show ve bir sürü konser sığdırınca insan evine girdiğinde rahatlamak istiyor. ama gel gelelim ne mümkün! biraz olan biteni öğrenmek için televizyonu açtığımda, karşıma çıkan şu ki olanı biteni bir türlü öğrenemiyorsunuz.
herkes birbirine bağırıyor! hep aynı sorular ve hep aynı cevaplar... ama sonuç yok. değişen hiçbir şey yok. üstüne üstlük şu seçim dönemi; aman allahım, yine liderler, yine bağırıyorlar, yine birbirilerinin açıklarını yakalama peşindeler.
inanın ki siyaset dünyası hiç bu kadar coşmamıştı. biz sanatçıların magazin dünyasını geçtiler. paparazzilerin kalbi siyasette atmaya başladı. şimdiye kadar görülmemiş kaset skandalları, yok o onu götürmüş, yok bu ona sarkmış, olacak iş değil.
ama skandalın başına siyaset gelince pornonun bile bir ağırlığı oluyor. fakat mesele tabii ki bu değil. mesele şu: eksik olan şey madem seks, siyaset dahil hayatımızın her yerinde; o zaman biz de bunu faydalı hale getirelim derken, işte o eksik olanı buldum. bizde her türlü seks var da beyin seksi yok.
madem şu ilişkileri yönlendiren, siyaseti yönlendiren, ekonomiyi, doğayı yönlendiren, kavgalara, cinayetlere sebep olan; kısaca dünyayı yöneten şu seksi, beyinle yapmayı keşfedememişiz. çünkü diğerini beceremiyoruz.
kurtuluş; vücutların birleştiği gibi, zekaların da seks yaparak birleştiği ve beyin seksinden dünyaya gelecek olan doğruları bulmak olacaktır. artık aklımızın belden aşağı değil de belden yukarı çalışması gerektiğini öğrenmeye acilen ihtiyaç var.
savaşmayalım, sevişelim derler ya hani, işte o mecazi anlamdaydı.