ahmet haşim, simgeci diye bilinir; simgeci olarak tanıtılır. Bu, belki çok genel bakışta doğrudur ancak mutlaka bir etiket yapıştırmak gerekiyorsa ona simgeci yerine izlenimci demek daha doğru olacaktır. Çünkü o, dış dünyayı kendi ruhsal durumuna göre algılayıp şiirine yansıtmıştır. Siirlerinde önceden iyice düşünülüp hesaplanmış, bir anlamı en yetkin biçimde iletmek için belli bir öngörüyle kurulmuş belirli imgeler yoktur. O, dış dünyayı puslu bir perdenin ardından görür; sanki tüm yoksunluklarını akşam'da yoğunlaştırmıştır. Her şeyi "akşam" kavramından anlatıma kavuşturmak ister gibidir. Simgecilerin "şiirde geleneksel kuralları yıkma" biçiminde özetlenebilecek devrimci tutumunu da haşim'de göremezsiniz.