üniversite başladığında kurtuldum diyordum, artık herhalde arkadaş çevrem oluşur.
zira lisede sütten ağzım o kadar yanmıştı ki, yoğurt yemeyi bırakmıştım.
o arada geçen bir yıllık boşluk ise şahaneydi, resim kursu, sergiler, yetenek sınavları derken bir sürü alakalı-alakasız arkadaşım oldu. sanırım asosyal olmayan en güzel zamanlarımı 7 aya sığdırabildim o kursta.
sonra üniversite. geçen yıl başladı.
birkaç kızın arasına girdim nasıl yaptıysam. erkeklerle anlaşamıyordum. gayet güzel başlamıştı oysa, fotoğraf çekimleri için modellik bile teklif etmişlerdi.
ama her şey o ekildiğim gün başladı. yine bir modellik için üniversiteye giderken tam balcalı otobüsüne götümü dayadım ki, "gelme worldisblack biz kursa geçiyoruz işimiz çıktı" mesajı beni yıktı. zaten paranoyaklık belirtileri gösteren bir tipim, böyle bir mesajı öyle bir anda alınca tam 2 saat aralıksız yürüdüm. yürüdüm de yürüdüm, düşündüm. ice tea içtim müzik dinledim resmen erkek polyanna yı oynadım.
hiç yorulmadımda.
sonra iyice garipleşti ilişkilerim. bir sürü arkadaşım vardı ama hepsi günübirlik arkadaşlardı. dosta, kankaya dönüşemediler bir türlü, o kadar yapmacıklardı ki dönüştüremedim.
zaten bizim bölüme resim kursları beraber öğrenci getirir. bir kursun grubu tam 16 kişi ve aralarındaki bağ öyle bir bağ ki, sen o bağı aşamıyorsun. diğerleri ise ya kafa dengi olmayan şakirdler, ya da evli çocuklu kadınlardı. garip bölüm bizimkisi vesselam.
sonra ikinci döneme girdik. artık iyice saçmalamaya başlayan 1-2 arkadaş, yine yalan söylediklerine inanmaya başladığım günübirlik kankitolar derken dönemi bitirdim ve yaz tatiline çok erken girdim.
hiç ders çalışmayan bir tip olsam da notlarım gayet güzeldi. fakat arkadaş konusunda yaşadığım sıkıntıyı bir şizofren bile yaşamıyordur..
tatile girdik ve insanlar bir şeyler yapıyor. arkadaşlarla içiyorlar, sabahlıyorlar, denize neyim gidiyorlar.bir asosyalin yapabileceği en über şey şehrin en güzel bulvarında ice tea yudumlayarak müzik dinlemek sanırım.
zira kanı soğuk olan bu insanlar tek başlarına bir yerlere gidip farklı insanlarla tanışamazlar.
zaten girdikleri ortamlardakilerle tanışamıyorlar! bir de bara, cafeye gidip ortama mı girecekler? hoş böyle insan bir elin parmaklarını geçmez zaten.
ha evde teksin, hep evdesin. film izlersin kültür olur. kitap okursun kültür olur. ama bunları tartışıp paylaşacağın insanlar olmadıktan sonra.. elephant man in bile okuduğu kitapları anlattığı ziyaretçileri vardı lan.
güney illerinde ise bu asosyal işi daha zor. hele evde internet varsa daha daha zor.
şimdi burada öğüt vermem gerekirdi asosyal olmamanın kuralları ile ilgili ama yapmayacağım. ne haliniz varsa görün.