124.
-
bulup da vermeyenin
kanser denen illetin çaresini bulup da vermeyenin diye başlayan bir sürü cümle kurarım
sonu nasıl biter cümlenin siz karar verin
basketbol maçlarında bir taraftar görürsünüz
saçı kır
sakalı beyaz
şişman mı şişman
adaşımdır
benim, tanıdığım insanlar içinde kanseri alt eden tek vatandaştır
bilirim ki mümkündür
erken tanı
i̇yi tedavi
bol moral
ve biraz da şans
lakin herkesin yüzüne gülmez bu illet
piranha gibi kemirir yer bitirir
onlarca arkadaşım yitip gitti gözümün önünde
i̇ki de teyzem
bir hilmi
bir kritik (müfit)
hastanede ziyaretine gittiğim onlarca çocuk
hepsi de yitip gitti
ve daha şimdi bu yazıyı yazarken bir kardeşimin ağzından babasının ölüm haberi geldi
o da yenilmişti kansere
rivayet odur ki
amerika bilmiştir hal çaresini
milyonlarca dolarlık kemoterapi makinelerini düşündükçe de omuz silkermiş olmaz diye
lanet olsun böyle düzene diye isyan ederken
bulup da vermeyenin diye yine söze başlarım
halen bu hastalıkla mücadele eden onlarca arkadaşım var
hepside şen çocuklar
ne kadar beşiktaşlılar bir bilseniz
dayanamaz bu yürek diye düşünürüm
kime ağlayacağımı şaşırırım
dün daha dün
bir kardeşimi hastaneye yerleştirmeye çalışırken
hilmiyi toprağa verdi arkadaşlarım
gidemedim o yüzden
lakin daha yeni o bana gelmişti
sanki vedalaşmaya çalışıyordu
bir kadeh şarap içti ve gitti
kanserojen
radyasyon
hormonlu gıda
çernobil derken
hayatı yaşanmaz kılan bu sevgisizlik ve ihtiras
bizi kanser eden bu tutarsızlık
ve bunun ilacını bulduğuna inandığım amerika
bulup da vermeyenin
alen markaryan