devlet bahçeli'nin ölü soyucu ve oy avcısı bir lider olmadığını bir kez daha göstermiştir. samimi bir şekilde fikirlerini her yerde olduğu gibi aynen söylemiştir. sağduyuya ve ileri görüşlülüğe çok ihtiyacımız olduğu bu günlerde bu konuşma ilaç gibi gelmiştir. yıllar sonrasında da bugün diyarbakır'da söylenen sözlerin ne kadar değerli olduğu ortaya çıkacaktır.
ne verecek bir çakıl taşı ne verecek tek bir vatandaşımız var
washington'dakiler sizi benden daha çok sevemez. brüksel'dekiler daha iyi anlayamaz. erbil'deki peşmerge sizi benden daha çok sahiplenemez.
başbakan erdoğan'ın aramıza ekmeye çalıştığı fitne tohumlarını çürütmeye geldim. kafasında küstahça çizdiği, sivas-gavurdağı hattını yerle bir etmeye geldim.
balkanlarda birlikteydik. yemen'de yan yanaydık. çanakkale'de şahadet şerbetinden birlikte içtik. hep beraber vatanımızı işgal eden emperyalistlere direndik.
türk milletinin hiçbir ferdi bu ülkenin zencisi değil
ana dili anayasaya koyunca karnınız doyacak mı? ana dilde eğitim imkanı sağlanınca ekonomik sorununuz bitecek mi? sırtınıza yeni elbise alabilecek misiniz? allah muhafaza türkiye cumhuriyeti çatısı altında halledilemeyen sorunlar, ayrılmış bir türkiye'de nasıl bitecektir.
mhp'yi kardeş kavgasının tarafı yapmak için uğraşıyorlar. biz kavgadan sonuna kadar uzak kalacağız.
cenab-ı allah birliğimizi beraberliğimiz bozmazın, bozmak isteyen simsarlara da izin vermesin.
ne mutlu türküm diyene
--spoiler--