bir sürü sosyopat gibi, oldukça usta bir yalancıydı. düzenli işlerde tutunabilen ve sessiz eşiyle düzgün bir evliliği olan, kibar görünüşlü biriydi. ancak toplumun kendisini reddetmesine verdiği öfke, önüne geçemediği cinsel dürtüleriyle birleşince, kadın erkek, yaşlı genç demeden düsseldorf sokaklarında hatta şehrin dışındaki ormanlarda dehşet saçmıştır.
kürten, yakalandığı sırada büyük ihtimalle yolun sonuna geldiğini anlamıştı. en son kurbanına cinsel saldırıda bulunduktan sonra kızın gitmesine izin vermiş, evine dönen kız da, kimseyle konuşmaya cesaret edememiş ancak yazdığı bir mektup aracılığı ile bir akrabasına içini dökmek istemiştir. şans eseri, postanede kontrolden geçen zarfı açan görevli, kızın dehşet dolu hikayesini okumuş, polise haber vermiştir. kürten de son saldırısında oldukça şanslı olduğunu, bir daha böyle bir şansın yüzüne gülemeyebileceğini düşünüyor, aynı zamanda adını hastalıklı biçimde üne kavuşturmak istiyordu. eşi polise ihbar ettikten sonra, polisi sessiz sakin bekleyen kürten gözaltına alındı, yaptıklarını teker teker itiraf etti.
seri katillerin yüzde 90' ı gibi kürten de çocukluğunda tacize uğramıştır. ancak bu bir ölçü olamaz. travma geçirdikten sonra hayatını sürdüren insanlar, başarı hikayeleri mevcut.kürten öldürüyordu çünkü acı çektirmek, kurbanı acı çekerken duyduğu heyecandan vazgeçemiyordu.