4 haziran bursa biz daha ölmedik zirvesi iki

entry304 galeri
    280.
  1. katılımcı sayısının bir hayli fazla olduğu zirve. *
    peşin özet: oğlum zirveydi, kalabalıktı, dinden imandan çıktık, eğlendik. biliyorum 'o'dan sonrasını okumadın.

    son otobüsü kaçırmayayım diye erken ayrılmak zorunda kaldım, fakat kaçırsaydım keşke. hemen, hemen aklın "zirve süperdi, o yüzden kalmak istiyorum" düşüncesiyle dolmasın, zirve süperdi. fakat bir metroda kaç kişi kuran okuyabilir ki? ya da rakıma kattıkları ilaç ile bana öyle geldi. 14, tam 14 kişi. ilik gibi bira kokusu sinmiş birisinin ortalarına düştüğünde ki psikoloji? of lan.. terse doğru sıçırttı.

    Neyse, zirveye dönersek; zirve öncesi baktım herkes "mık'tayız, mık'ta olacağız" gibi entryler girmiş. saat 18:15 civarı o tarafta sadece yazar olmayan tanıdıkları görüp, mozaik'e geçtim. alt kata girişte, patron "yaka kartını alabilirsin şuradan" diye uyardı. kabak gibi duruyordu orada, fakat biraz hırpalanmıştı. sonradan öğrenecektim ki kamil in kardesi göz koymuş. neyse, yukarıya doğru çıkarken 1.90 boy olmasından dolayı merdivenlerin daha yarısına gelmeden içeride çalışan elemandan başka kimseyi göremeyince "hassiktir lan.. nerede bunlar" diye iç geçirirken eleman "balkondalar" diye içimi rahatlattı. fakat daha balkona gelmeden, fazla kimse yoktur diye tam giriyordum ki 20 25 kişilik bir ordu tüm balkonu işgal etmişti.

    sırasıyla yazarlar gelmeye başlamış, elden geldikçe masaları dolaşıp tanıştım. fakat hepsiyle tanışma fırsatı bulamadığım için de içten içe üzüldüm. ben içten içe üzülürüm, gülerken ağlarım lan.

    yaka kartlarını göğüsüne takıp, sonra sapık muamelesi uygulayan yazarlara da selam olsun. bakışlarınız yetti, bakışlarınızla.. öptünüz. buna çözüm getiren japoncum oldu. fakat alınlarda hiç estetik durmadığı için, hemen vazgeçildi.

    seviye, evet seviye, kademe kademeydi. bölüm bölümdü. bir taraf, galatasaray muhabbeti ile yerlerdeyken, diğer taraf senfoniden bahsedecek kadar tavandaydı.
    -
    *otuzluk dulun soguk yatagi; hiç, ama hiç beklediğimiz gibi değildi. 30'unda taş gibi bir hatun beklerken, 190 boyunda incecik, uzun kıvırcık saçlı, sakallı bir 20 yaşında ibiş geldi. peh. bir daha gelme oğlum.

    organize eden memcos'a, hazırlığını üstlenen skydancer ve japoncum'a ve gelenlere teşekkürler ederim efendim.
    0 ...