laikliğin kaldırılması demek bu ülke de gayri-müslim halklara, alevilere, minimum dinsiz ve inançsız kesime en büyük darbeyi getirecek olay olması dışında cumhuriyet devrimine, atatürk devrimlerine vurulacak en büyük karşı devrim yani darbedir. ayrıca sonumuzun hayra yorulmayacağı bir durumdur. pakistan gibi afganistan, mısır gibi bir islam ülkesi olmak demek abd tarafından sömürülmeye çok açık olmak demektir. bunu göremeyecek gözler ya kördür ya da haindir. bugün laikliğin hiç olmadığı veya çok az olduğu ortamlarda abd emperyalizminin nasıl kol gezdiğini, dinin siyasete nasıl alet ediliğini çok net görüyoruz. laiklik demek sadece din ve devlet işlerinin ayrılması değil, artık bunu herkes biliyor. laiklik bazı temel haklarında koruyucusudur. bugün islam devletlerinde veya laik olmayan hristiyan ülkelerde diğer inançlardan, dinlerden olan insanlara nasıl zulüm ve despotluk uygulandığı açıkça görülmektedir. halkımızın ne kadar cahil olduğu ( bunu demek istemem ama okuma oranı çok düşük bir ülkeyiz. bir çoğumuzun annesi babası okula bile gitmemiş veya ilk okul terk. o yüzden laikliğin önemini sorgulamak imkansız gibi bir şey.) geçmiş zamanlardan da bilinmektedir. kendini sömüren partilere can ata ata oy veren bir halkımız var. bunu kullanan siyasetçiler var. açılım adı altında insanları başka mezheplere karşı kışkırtan devlet adamları var.
laiklik devletlerin temel yapısını oluşturduğu düşüncesi içerisindeyim. ancak laiklik olayını beyni ile değilde kıçı ile anlayan kesim olduktan sonra işimiz zor. ayrıca bu asla ileri demokrasi olamaz. demokrasi dahi olamaz. bugün din ile yönetilen ve laiklikten yoksun olan ülkelere baktığımızda bunu rahatlıkla görebiliyoruz.