şu hayattaki en çok sıkıntı yaşadığım konulardan birisidir. haremlik selamlık uygulamanın gerekliliğini başımdan geçen kısacık bir olayla anlatmak isterim sevgili sözlük takipçileri.
çok sık sinemaya gittiğim söylenemez. sinemaya gitmeme sebebim ise orada cereyan eden edep dışı durumlardır. kızlı erkekli grupların yanyana oturduğu, karanlık ortamda kimin elinin kimin cebinde olduğunun belirsiz olduğu ortmalardır. siz oraya film izlemek için gidersiniz ama yanı başınızda oturan sözde sevgililer çatır çatır yiyişir. ne siz izlediğiniz filmden bir şey anlarsınız ne de yanıbaşınızda oturan ahlaksızlar...
o gün büyk bir heyecan içinde Hür Adam - Bediüzzaman Said Nursi filmine gitmek için bilet aldım. said nursi hazretleri benim tüm islam alemi için öğretileri takip edilen yüzyılın liderlerindendir. fethullah gülen hocaefendimiz de said nursi'nin ışığı ile hak yolunda emin adımlarla ilerlemektedir. neyse bu konu şu an konumuz dışındadır.
film biletimi aldım ve yerime oturdum. film pek kalabalık değildi açıkça söylemek gerekirse. içeride birkaçtane türbanlı hanım kardeşlerim vardı. yanı başıma da kendini bilmez sevgililer(!) oturuverdi. amaçlarının film izlemek olmadığı her hallerinden belliydi.
işte ışıklar sönüp tam kendimi sinemanın büyüsüne kaptırmak üzereydim ki; yanıbaşımdaki ahlak fukarası sözde sevgililer o büyünün içine etmeye başladılar. erkek olan ani bir hamle ile kızın omzuna elini attı ve yanağına bir öpücük kondurdu. o an içimde aniden bir tiksinti doğdu. bir erkek hemen yanıbaşımda kızın yanağına bir buse konduruveriyordu fakat ben bir şey yapamıyordum. filmin daha ilk yarısı bile olmamıştı ki; neredeyse yarısından önce sinemadan çıkacağim film kategorisine dahil olacaktı.
yanağa kondurulan öpücük son değil sadece bir başlangıçtı. erkek olan bir hamle ile kızın elini tutmaya başladı. kendi kendime acaba bu ahlaksızlar evli mi diye düşünmeye başladım. ama cevabımı hemen aldım. ellerinde evli olduklarını gösteren alyans yoktu maalesef. yanı başımda gayri meşru bir ilişki vardı ve resman zina yapılıyordu. filme olan bütün konsantrasyonum maalesef burada bitmişti. filmi izlemek yerine yanımdaki rezilliğe istemeden de olsa şahit oluyordum.
zaman geçtikçe ahlaksızlığın boyutları da artıyordu. erkek kızın kulağına eğilerek bir şeyler fısıldıyordu ama filmin sesinden maalesef duyamıyorudum. muhtemelen kızı yatağa atmak için, "buradan çıkınca bir şeyler içmeye bize gidelim" falan demiştir. kız da kafasını öne sallayarak bu teklifi kabul etti.
rezillik diz boyuydu. çiftlerin ne dediklerini duymasam da, birbirlerinin kulağına ahlaksızca şeyler fısıldadıkarına dair hiçbir şüphem yoktu. kafamda ne fısıldamış olacaklarına dair bir tahminler uçuşuyordu.
bunlar;
"hadi sevgilim eve gidelim ağzıma almak istiyorum."
"kocaman erkekliğimi, senin sıcacık kadınlığına sokmak istiyorum."
"erkekliğini arkamdan sok."
"arkamı parmaka."
"yanda oturanı da çağıralım grup yapalım." ( beni işaret ediyor.)
gibi.
işte bu düşüncelerle film sona erdi. filmden hiçbir şey anlamamıştım. şu rezil ortamdan derhal çıkmak istiyorudum. yanımda oturan ahlaksızlarla birlikte sinemanın çıkış yolunu tuttum. kendi aralarında film hakkında yorumlar yapmaya başladılar. sinemanın çıkış kapısına geldiğimizde kız, erkeğe dönüp: "beni sinemaya getirdiğin için teşekkür ederim abi." diyerek bir öpücük daha kondurdu. daha fazla bu rezilliğe katlanamadğımdan olay yerinden hızla uzaklaşarak kayboldum.