2010 2011 sezonuna başlarken uzun vadede takım yaratıp, sezonu ilk 5 içinde tamamlamak hedefti. fakat savunma ve hücum anlamında üst seviyelere çıkması takımı final oynamaya itti ki savunmadaki performans takımın maç kazanmasında en önemli faktördü.
zaman zaman yaşanılan sakatlıklar ve dolayısıyla eurocup'da 2. tur gruplarında elenip final four göremememize neden oldu. neyse ki takım çabuk toparlandı ve play off'larda iyi işler çıkardı. özellikle taraftarla bütünleşince artan savunma dozu ve hızlı hücumlarla takımın inancı daha da arttı ve 21 yıl sonra final geldi.
finaldeki rakibimiz ise fenerbahçe ülker ki onlar da tüm branşlarda 5de 5 hedefiyle yola çıkmışlar ve kadro kalitesi yüksek bir euroleague takımı. favori ise yine fenerbahçe ülker. play off'lar hiç bir zaman ligi yansıtmaz, orada basketbolun evrim geçirmiş hali oynanır ve bu iki takım da finalde oynuyor. fb ülker'in favori olmasının nedeni saha avantajı ve kadro kalitesi ve bu kadronun da tecrübeli isimlerle dolu olması, yani oyuna kritik anlarda müdahale eden oyuncular. peki galatasaray cafe crown'a baktığımızda yine tecrübeli isimler var ve deplasmanda alınacak bir galibiyet ibreyi galatasaray'a döndürecek. fenerbahçe'de bazı oyuncuların yaşadığı formsuzluklar sahaya yansırsa galatasaray cafe crown için büyük avantaj olacaktır, özellikle oyun kurucu pozisyonunda oynayan ukic ve jasikevicius.
şampiyon olsa da olmasa da bize bu gururu yaşattıkları için onlarla ne kadar gurur duysak azdır. şampiyon olsa dünyalar bizim olacaktır. ha olmazsa eğer, gelecek adına böyle bir takımın temelinin atılması ise galatasaray taraftarları için büyük bir heyecandır.