dot

entry27 galeri
    24.
  1. dangalak oyuncular topluluğu' nun kısaltmasıdır. tam bir kral çıplak hikayesinin döndüğü bir mekandır dot. fakat ne yazıkki kimse kral çıplak demeye cesaret edemez, deneyenler ise tiyatrodan uzaklaştırılır. kendilerine sorulduğunda halk çok seviyor tüm oyunlarımız full oyunuyor diyen tiyatro topluluğu. ancak oyunlarının seyirci kapasitesinin 50 den fazla olmadığını unutmuşlar galiba. fakat Sayın Daltaban' ı tebrik etmek gerek zira kendisi son derece akıllı bir girişim yapmaktadır; çünkü madem hem üretende hem de tüketende potansiyel var bunu neden paraya dönüştürmesin değil mi? in yer face akımının türkiyedeki temsilcileri olduğunu iddia eden bir gruptur tiyatro dot fakat türkiyede bir in yer face akımı yoktur çünkü bunun için gerekli koşullar oluşmamıştır. bir tiyatro biçemini yarım yamalak anlayıp ingiltereden ithal ederseniz, türkiyede at ve kelebek misali dururlar. zira tiyatro akımı dediğin kavram yazılı bir metinden ve oyunculardan ibaret değildir, bunun bir sürü sosyal ekonomik, politik, felsefik ve psikolojik boyutu vardır, zira sarah kane kendi ekonomik, politik, felsefik ve psikolojik durumunda isyan etmektedir. bunu burada denersen "ne diyo lan bunlar" diyen birileri çıkar sonra siz de onlara içerlersiniz. in yer face akımı, uzmanı değilim fakat, teorik bilgiye göre kendinden önce gelen akıma karşı çıkmaktadır ve bu da shakespeare' den başlayıp 2011' e uzanan bir serüven gerektirir. sen daha kendi ülkende kendi tiyatronu bile çözememişken, daha in yer face ya da başka her ne halt' sa ona çoooook vardır. önce bin fırın ekmek yemen gerekir.
    Fakat bizim etnel dantel tiplerde seyircimiz oldukça, onlara sanat götürdüğünü ima eden oyuncularımız rejisörlerimiz de olacaktır elbet. çünkü kimse bi halt anlamamasına rağmen alkışlar oyunu ve çok beğendiğini söyler orada burada kral çıplak demeye korkan seyirci. sorsan neyi beğendin kardeş, ne aldın diye, anlatana sonrsan, ne oynadın kardeş, ne anlattın diye; kem küm den fazlasını duyamazsınız. brecht, shakespeare, ionesco, çehov, vian, sartre, turruni, beckett ve daha yüzlercesini saysan sadece atıp tutar bunlar. neymiş efendim bunlar eskimiş artık, kaç oyununu izledin kardeş desen; sıfır, ne yazmış desen bi halt bilmez ancak anlamadığı fakat havalı insanlar beğeniyor diye gittiği tiyatroyu beğenir. bilmezki kendi de en az oraya gidenler kadar "havalıdır". havalı olmak değil bilgili olmaktır önemli olan. zaten havalı dediğinin içinde havadan başka bişey yok merak etme. hepsi fısss. valla sizin mahalleyi bilmem ama bizim orada kötüye kötü derler. çünkü benim seyirci olarak anlamamak en büyük hakkım, sen yukarıdan bana bakıp "ben yaptım anlamadıysan bu senin cahilliğin" şeklinde bamazsın, ben para verip geliyorsam oraya sen bana anlatmak zorundasın.
    Özetle dot çok marjinal ve azınlık olan bir gruba hizmet eden bir tiyatrodur.
    0 ...