"evet sezen!..
bazen önceden bilen.
en gerçek sözleri en yakışan melodiyle buluşturan...
aşklarını hep taze, hep şiirsel tutan... bütün sevdalarını gözümüzün önünde en güzel şarkılara bahane eyleyen...
hayatımızın bütün aşklarına eşlik eden, bazen yol gösteren, bir tür aşk arkadaşı... istediği sevdaya konan bir minik serçe...
severiz kalbimize ve tenimize aynı ateşi düşüren bir insanı, ardından el ele susar sezen' i dinleriz birlikte. budur vatanımda bir sevdanın normal rotası.
yolu sezen' in herhangi bir şarkısından geçmeyen bir sevdanın muhakkak bir bozukluk vardır akordunda.
aradan saçma yıllar saçma bir hızla geçmiş olsa da hiçbir şey değişmedi bu bahiste ve bu şahısta.
daima aynı kalitede acıtabilir bizi firuze... bundan ala yalnızlık nerede var dedirtir her dinleyene "bir kedim bile yok anlıyor musun" dizesi... söz kemal burkay' ındır... ve böyle birinin bırak şiir yazdığını, adını bilen yoktur sezen' in oturduğu semtte!.. bir tek o bilir... bir tek o sezer... çünkü minik serçe dolaşır durur istediği zaman yurdun istediği yerinde.
sezen diyorsa ki "istanbul istanbul olalo, hiç göremedi böyle keder" emin olun orada çok ciddi bir mesele var demektir!.. yoksa sezen ortalığı boş yere velveleye verecek insan değildir.
bize dedi ki, bir ayrılık yaşadım hepinizinkine bin basar!... sonra anlattı meseleyi : çok şarap içilmiş bir gecenin imzası olarak, ki içinde bir kaç şişe yakut şarabından bahseder, nicedir karşısında duran şahane boğaz manzarasına da bir nevi borç ödeme mahiyetinde bestelenmiştir bu şarkı. ve yürek koca bir kara deliktir üstelik!..
hiçbir ayrılık güzel değildir. ama sezen' in ayrılık şarkısı şahana!..
zaten ayrılığın tek iyi tarafı bazen iyi bir şarkı ya da şiire yol açmasıdır. yoksa ölümdür allah' ın emri olan, ayrılık bir insan hatası!..
sezen' in hiçbir şarkısı milli eğitim müfredatına alınmamıştır, hatta henüz tartışma konusu bile değildir (umarım bu yazıdan sonra olur) ama bütün şarkılarını herkes zebere bilir.
neredeyse yaptığı beste sayısından fazla sayıda hit'i vardır! bir ayrılığın kederinden gebermek üzereyken de şifadır şarkıları, bir düğüne gittiğinde de seni kapıda karşılar!
yüreğinin her mağlubiyetinden namağlup bir şarkı çıkarır o!.. biz ölümsüz bir şarkı kazanırız o her "kaybettiğinde"...
hepimiz üç aşağı beş yukarı biliriz hangi şarkıyı kime yazdığını.
ve hepsinde bir magazin haberi değil, soylu bir aşk çıkar karşımıza... "seni pamuklara sarmalar sararım, ne bedel isterim ne hesap sorarım..." şarkısına sebep olan kişiyi merak ettim. sezen bu sözü tuttuysa, kimse kusura bakmasın bu arkadaş eşeklik etmiş...
besbelli bu "hayal mahsulü" bir şarkı!..
tüm aşklar da, tüm şarkılar gibi "hayal mahsulü" nasılsa..
sezen' in anlattığı herşey, ya kendi hikayesi ya da o sıra dinleyenin...
evet ben de kaç kez bizzat yaşadım, yalnızlığım yollarıma pusu kurmuş beklemekteydi ve o sıra böyle bir şarkının bestelenmiş olmasının çok yararını gördüm.
biz sezen' in hangi şarkıda ne diyorsa, dosdoğru yüreğinin sesi olduğuna inanmış, kaynaşmış bir milletiz. pek çok şeyine gıcık oluruz ülkemizin ya da birbirimizin ama hepimiz sezen' i severiz. sanatçı olarak da insan olarak da... sanatçı olacaksa mutlaka sezen gibi olmalıdır!..
ondan ala örnek sanatçı görmedim. hepimize çıkaracak bir ders vardır hayatında...
star adaylarının o'ndan çıkaracağı ders şudur : kendiniz gibi olun. kendiniz gibi olmak büyük avantajdır, kendiniz adamsanız!..
kadınlara mesajı bellidir : "çalışın, kuvvetli olun kimse sizi durduramaz!.. hani toplumda kadının önünde ekstra engeller var filan diyorlar ya, yok öyle bir şey... olsaydı üstünden geçerken en azından dikkatimi çekerdi. bir iki küçük tümsek gördüm tabii ama üstünden atlamam için zıplamam bile gerekmedi!.. çoğunun altından geçtim zaten!.."
uzun boylulara mesajı açıktır : "üzgünüm ama beni her gördüğünüzde eğilmek zorundasınız!.."
ve erkeklere diyor ki : "her şeye rağmen, her şart altında sevilmeye layık bir tür olarak değerlendiriyorum sizi!.."
müziğin, aşkın bu koca yürekli kraliçesi' nin mesajı şudur kalbi olan herkese : aşk için ölmeli!.. aşk, o zaman aşk!..
evet sezen!..
kalbiyle gülen, söyleyen düşünen...
türkiye' nin şarkılarını bağıra çağıra söylemek için büyük bir ses yetmiyordu maalesef. bir de kocaman yüreğe ihtiyaç vardı. çok şükür zaten, büyük bir ses, kocaman bir yürekten ibaret sezen!..
kulağında hangi türkü, hangi şarkıyla doğarsa doğsun, bu vatanın tüm çocukları sonsuza dek kraliçe' nin eteklerine tutunarak söylenecek."