gideceği çok önceden belliydi. bir süredir takımın geneline sirayet eden sıkıntılar, başarısızlıklar, mutsuzluk onu da etkilemişti. o kewell'ı takıma bağlayan şeyler kopmaya başlamıştı sanki. arkadaşlık, huzur, para vs. ne olursa olsun başarı olmadı mı olmuyor arkadaş, olamıyor.
neticesinde istanbul'da şampiyonlar ligi kupası kaldırmış kalibrede bir adam*, istanbul'da bize yaşattığı güzel anıları ardında bırakıp gidiyor. söylenecek, yazılacak çok şey var ama sanki gitmiyormuş, takımda kalacakmış gibi davranmayı yeğliyorum. hakkında çıkan yazıları okumuyorum, görmezden geliyorum, "gidiyormuş" diyenlere "napalım ya" diyebiliyorum sadece, zira çok can yakıyor gidişi. keşke doğru düzgün bir zamanda, doğru düzgün bir takıma gelseydi. ama ne yazık ki galatasaray tarihinin en kötü döneminde uğradı bize, yazık oldu...
şu çok bahsedilen gençlerbirliği maçındaki matrix vuruşu ile attığı gol de alttaki videoda 3:45'te görülebilir. akıllara zarardır: