Dinledikten sonra giyinir ve dışarı çıkarsınız. Ne planınız vardır, ne programınız. Yüzünüzde en aptalından bir gülümseme, bacaklarınızda gecenin yükünü taşımaya çalışan mutlu bir yorgunluk, gözleriniz saklanmış gözlük camlarının ardına, çapaktan arınmamış. Sanki o an ölsek, ne acısını hissederiz, ne de ardımızda kalanları düşünürüz. Kimin aradığının, sorduğunun önemi yok, çünkü telefon yanımda değil. Ne yediğimin, içtiğimin önemi yok, çünkü param yok. insanların da önemi yok, çünkü insan yok gittiğin yerde. Bir tanımı olsaydı, yalnızlık derdim.