Mescidde Allah rasulü ebubekiri göremeyince meraklandı ve sordu, birkaç vakitir namazlara da gelmiyordu, oysa ebubekirin üzerine giyecek elbisesi kalmamıştı, dışarıya çıkamıyordu, üzerinde siyah bir çarşafla evde oturuyor, dışarı çıkamıyordu. Cebrail mescidde üzerinde siyah bir çarşafla görününce peygamberimiz bunun nedenini sordu, bunun üzerine cebrail durumu anlattı ve gökteki meleklerin ebubekire özenip siyah çarşafa büründüğünü söyledi. (kısaltarak yazdım)
ilk müslüman olduğu dönemde şehrin en itibarlılarından, en zenginlerinden biri iken, vefat ettiğinde üzerindeki elbiseden başka hiç bir varlığı olmayan insan. bazı arkadaşların dediği gibi gözü halifelik filan görmeyecek derecede dünya nimetlerinden uzaklaşmış, tüm şahsi isteklerini bir kenara bırakmış, savaşlarda canını tehlikeye atmış büyük sahabi.
Hz. Ebubekir bu dünyada vefa nedir, dostluk nedir onu göstermiştir, herkes peygamberimize karşı çıkarken, herkes onu aşağılarken o ona sahip çıkmıştır, hiç kimse yokken onun yanında o bulunmuştur, hz ebubekir islamın ilk yıllarında malını mülkünü köle satın almaya, müslümanların ihtiyaçlarını karşılamaya adamıştır, şehirde itibarlı birisiyken mekkelilerden tabiri caizse bir araba dayak bile yemiştir, siz şimdiye kadar hangi arkadaşınız için bu fedakarlıkları yaptınız ki?
Bu yüzden Hz Ebubekir sahabenin en büyüğüdür, gerçi bir müslüman sahabeden kimseyi ayırmaz, bazıları gibi birini sevip diğerini yermez, hepsini sever, lakin Hz Ebubekir bu dinin yayılmasında büyümesinde temel taşıdır, bu dinin temelinde onun koyduğu manevi harçlar vardır.