bununla igili güzel bir hikayem var, ister okuyun ister okumayın.
******
her sabah babası ile birlikte ezan okunur okunmaz namaz kılarlardı. çocuk o kadar iştahla namaz kılıyordu ki babası da onu böyle görünce oldukça mutlu oluyordu.
yine bir gün ezanla birlikte tatlı uykularından uyandılar. baba abdest almaya gitti. küçük oğlan ise seccadeleri ayarlamaya.
baba abdest aldıktan sonra sabah namazının 2 rekat sünnetine durdu. minik oğlu ise babasınan boşalan yerde abdest almaya gitti. minik elleriyle aldı abdestini ve babasını arkasındaki seccadede durdu namazına.
sonra beraber sabah namazının farzını kıldılar. en son baba el fatiha dedi. küçük çocuk fatihayı okuyup amin dedi.
namaz bittikten sonra küçük çocuk pencereyi açıp karşı komşularını babasına işaret ederek,
"baba, bak şu karşıdaki evde hiç namaz kılmıyorlar herhalde, ışıkları ezan okunduktan sonra yanmıyor."
bunu duyan baba ise "oğlum keşke sen de namaza kalkmasaydın, senin için hayırlısı bu olurdu." dedi.
******
diyeceğim şu ki islam dini böyle bir dindir, başkalarının açıklarını kapatmak ister, arkadan konuşmayı yasaklar.
kılıçdaroğlu nun alnı değmiştir veya değmemiştir, o ile allah arasındadır, keşke senin de alnın secdeye değmeseydi senin için hayırlısı bu olurdu.