halifeliğin kaldırılması

entry70 galeri
    14.
  1. saltanatın ve hilafetin bir arada kaldırılması konusunda, tbmm sallantılı davranınca, evet, atatürk bu iki kurumu ayrı ayrı ele almaya, sadece saltanatın kaldırılmasına razı olmuştur. ama halife, daha sonra düşmana sığınınca durum değişmiştir. olayı, çetin özek'in kitabından kısaltarak anlatıyorum.

    vahdettin'in halifelikten hal'i ve yerine başka halife seçilmesi konusunda bir fetva çıkarılıyor; bu fetva tbmm'nin oyuna sunulacağı sırada bitlis milletvekili yusuf ziya, "fetva'yı şerif bizim reyimizden yüksektir. madem ki hakkında fetva vardır, halife mahludur," diyor.

    durum bu. ulusun yüce çıkarları karşısına dikilen ve işgalcilerle işbirliği yapan halife atılacaktır. tbmm'deki din adamları da bu kanıdadırlar. ortada hiçbir engel kalmamış. demek, atatürk'ün de istediği gerçekleşiyor. öyle ki, fetva'yı destekleyen milletvekili, yusuf ziya, tbmm'nin oyuna başvurulmasını bile gereksiz bulmaktadır.

    oysa, atatürk için, tbmm'nin her türlü fetvadan daha güçlü olması, vahdettin'in atılmasından önemlidir. böylece o, üstü örtülü de olsa, ulusun haklarına şeriatın üstün görülmesine göz yumuyor, söz alıp şunları söylüyor: "affedersiniz beyefendi, bu memleketi yıkmak için de fetvalar verilmiştir. bu fetva behemehal meclis-i ali'nin reyine vaz edilmelidir."

    atatürk, işgalcilerle işbirliği yapan halifeyi atmak için fetvayı yeter sayan milletvekiline nasıl dersini verdi ise, bugünün devrimcisi de, demokrasiyi kurmak için gericiliği, vurgunculuğu şart koşanlara öylesine kesin davranmalıdır.
    0 ...