el maquinista

entry85 galeri
    44.
  1. Pek çok kişinin sıkıcı bulduğu ve sonunun sürprizli olmadığını tam aksine gidişatın çok belli edildiğini düşündüğü, hatta fight club ve memento ile kıyasladığı film. peki bence öyle mi? hayır.

    neden bu üç filmin kıyaslandığını hiç anlamam. bence makinist'in tek talihsizliği, tarih olarak fight club ve memento'dan daha sonra çekilmiş olması. bir de christopher nolan veya david fincher gibi "çok ünlü" yönetmenlerin elinden çıkmamış olması var tabii. yine de kıyaslayacak olursak elbette fight club ve memento başarı olarak da the machinist'ten çok önce gelir ama "taklit" deyip de makinist'i küçümsememek gerek. eğer öyle düşünecek olursak "hepsi psycho'nun taklidi" der, işin içinden çıkarım.

    bunun yanısıra, aslında insanları "yaa the machinist diye bi film var. tamamen fight club ve memento'nun mikserlenmişi" demeye iten şey de afişe konmuş bir cümle. diyor ki o cümlede "fight club meets memento". yani dvd'yi alıyorsun eline, sana spoiler'ın allahını veriyor. izledikten sonra da aklın o cümlede kaldığından "cidden öyleymiş" diyorsun. oysa makinist, diğer iki filme göre daha psikoloji ağırlıklıdır. kafka ve dostoyevski'ye gönderme yapar, karanlıktır. orda trevor reznik'in fayansları diş fırçasıyla temizlemesinin bile ardında temizlik hastası olması değil, bunun bir insomnia tedavisi olması yatar.

    "pay your utilities"dan, son sahnede christian bale'in üzerindeki tişörte; korku tünelinden, "if you were any thinner, you wouldn't exist"ine kadar şahane bir filmdir.

    zaten christian bale varken kötü olması da mümkün değildi, yani iki buçuk kilo da olsa. eheh.
    0 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük