"egemen" güçler tarafından kapalı kapılar ardında belirlenmiş haklardır onlar. şimdi ortaya bir "fitne" çıkartırken o fitnenin inanılır bir duruşu olmalı ve etrafına yandaş toplayabilmelidir. ancak bir fitne´nin birinci, ikinci planlarda hizmet ettiği bir konu vardır. bu konu nedir?...kürt, hesaplandığı kitaplandığı üzre "görünüşte haklı bir amaca angaje edilecek" ve farkında olmadan bambaşka bir konuya hizmet etmesi sağlanacaktır. sonuçta "maşa" olarak kullanılacaktır.
dünya üzerindeki bir sürü egemen güç birçok devletten oluşurken tam da b.o.p zamanında kürde "kardeşim, sen de millet olarak haklarını kazan, ülkeni kur" denmesinin arkasında yatan başka bir konu herhalde ki vardır.
bugün o "sözde arap devrimi" denilen şeyin abd gizli örgütleri tarafından planlandığının yavas yavaş kokusu çıkarken, kürtlerin sözümona bu "özgürlük hareketlerinin" kendi özgürlük aşklarıyla ilişkilendirilmesi komiktir. adamların ellerinde 5 lira para yokken onların eline 20bin euro´luk silahları her biri 70 sent olan o silahların mermilerini onların eline veren kimdir?...kürt o silahları, mermileri toprakta sulayarak yetiştirmediğine göre o mühimmatı ona birilerinin vermiş olması gerekir. bir alman arkadaşından bir sigarayı bile "satın alırken" tutup da o kadar değerli silahları taşeronlar vasıtasıyla kürtlere vermelerinin sebebi mutlaka kendi içlerinde keşfettikleri "kürt sevgisi" değildir tahminen öyle diil mi...o, bir çeşit, gelecekte olacaklara binaen "geleceğe yaptıkları" bir yatırımdır. bir çeşit "poker" dir bu da. orada kürt de o "iskambil kağıtlarıdır"..bütün o olanlardan onun kazancı hiç olmayacak, aslında "genel kaybeden" olacaktır, o, bunu bugün anlayamaz, ama anlayacağı gün ona denilecektir ki, "size bu devleti kurdurana kadar şu kadar milyon mermi, şu kadar bin silah, ağır silah desteğinde bulunduk, bunun karsılığı olarak bize ne vereceksiniz?"...o gün anlar kürt, kimin hangi hareketine maşa olmuş.