mehmet akif ersoy da çanakkale harbini şu şiiriyle izaha çalışmıştır. ama o büyük üstad bile kifayetsiz kalmıştır belki de...
Asım'ın nesli diyordum ya nesilmiş gerçek
işte çiğnetmedi namusunu çiğnetmeyecek
Şüheda gövdesi bir baksana dağlar taşlar.
O rüku olmasa,dünyada eğilmez başlar
Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor
Bir hilal uğruna,Ya Rab ne güneşler batıyor.
Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker!
Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi
Bedrin aslanları ancak bu kadar şanlı idi
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın
Gömelim gel seni tarihe desem sığmazsın...
Tarihe sığmayacak kahramanlar hala koruyor bu vatanı hissediyorum
Sadece bu anlatılanlarla sınırlı değil bu destan.Evet düşünelim,bilmeden basıp
geçmeyelim bir devrin bittiği yeri. idrak etmeliyiz neden yitip gitti binlerce fidan,neden kanlarıyla suladılar bu cennet vatanı.
"Feribotla Geliboludan dönüyoruz.Bütün ihtişamıyla manevi havasıyla biz
sizleri hala koruyoruz,ama yeter ki neden ve kimlerden bu vatanı koruduğumuzu anlayın" diyor şüheda Ve bir türkü yankılanıyor Çanakkaleden denize