istanbul'a gelmişim, amınakodumun şehriyle aramızda sekiz yüz küsur kilometre var, utanmadan arıyor ve abi yarın matematik... diye başlayan bir cümle kurabiliyor hamfendi. ben bu sırada iki elimde de bin tane paket, sırtımda çanta otobüste kapıya doğru ulaşmaya çalışıyorum, haliyle ağzımdan sıçtırtma şimdi babanın şarap çanağına gibisinden bi laf etmişim. sonra bu kardeş olacak hilkat garibesi insanı en sahte ağlama taklidiyle anne cadısını arıyor, neymiş abisi ona yardım etmiyormuş da yarın sınavı varmış da ödevi varmış da...
ne mi oldu sonra? ben kaç gün yalvarsam bana katiyyen yüklemeyen anne kişisi gitti bi güzel en yükseğinden kontör yükletti, o parayla arama hakkı alındı, kardeş bana zorla arattırıldı ve o gece dexter izlenmek yerine ortaokul matematiğinin eşsiz dünyasına dalındı telefondan. tabi kulak kardeşte göz dexter'da olduğu için ve kardeş iflah olmaz bir domuz olduğu için ertesi günkü sınavdan çaktı, sonra kabahat de abi kişisine kaldı.