kaderimi allah çizdiyse beni allah yargılayamaz

entry59 galeri
    36.
  1. öncelikle bunu söyleyen insan, kendinin iradesiz olduğunu kabul etmiş insandır ya da işlediği günahlara kılıf uydurmak için uğraşan kişidir. evet düşününce akıl karıştırıcı olabiliyor ama oturup böyle saçma ifadeler kullanmak yerine araştırıp işin aslını öğrenebilir insan. önce anlamak istemeli insan ve sonrada kaderin iyi ve kötü olaylar bütünü olduğunu unutmamalı. başına gelen kötü olayında yaradandan olduğunu bilip hata yapmışsa bile bundan ders çıkarıp tövbe etmişse pişman olmuşsa ve en önemlisi bir daha aynı hatayı yapmıyorsa buda cennete girmek için atılan bir adımdır. ki unutmamalıyız herkesin kaderi cennet için hazırlanmıştır ve Allah affedicidir insanda hatalarından ders alırsa affedilir.
    --spoiler--
    insan, yaptığı bütün müspet işlere sahip çıkıyor, “ben yaptım, ben kazandım” diye göğsünü gere gere anlatıyor bunları... ama, sıra işlediği günahlara, yaptığı hatalara, ettiği zulümlere gelince kadere yapışıyor: "kaderimde bu varmış." diye işin içinden çıkmaya çalışıyor. evine giren hırsızı mahkemeye verirken kaderi unutuyor.

    “bu adam” diyor, “benim evime girdi, şuyumu çaldı, buyumu gasp etti.” hırsızın: “ben masumum. benim kaderimde soymak, bu zatın kaderinde de soyulmak varmış.” şeklindeki müdafaasına kızıyor, köpürüyor, çıldıracak hâle geliyor!.. ama, sıra kendi işlediği günahlara gelince, utanmadan ve sıkılmadan o hırsızın müdafaasına sarılabiliyor!..

    böyle birisiyle, kader konusunu ciddî mânâda konuşmak mümkün mü? gerçek şu: biz her türlü işimizde, fiilimizde kaderin mahkûmu değiliz. i̇htiyarî fiillerde, yani kendi irademizle yaptığımız işlerde serbest bırakılmışız. bunu vicdanen biliyoruz. bu işlerde isteyen biziz, yaratan ise cenâb-ı hak...

    zaten dünyaya imtihan için gönderilmiş olmamız da bunu gerektirmiyor mu? i̇mtihana giren bir aday dilediği salonda imtihan olamaz. i̇mtihanı istediği saatte başlatamaz ve sona erdiremez. soruların puanlamasını kendi tayin edemez. bütün bunlar, onu imtihan eden kimsenin tayini ve tespiti iledir. fakat, imtihan başladıktan sonra, cevapları dilediği gibi verir. i̇mtihan süresince kendisine müdahale edilmez. aksi hâlde buna imtihan denmez.

    şöyle bir düşünelim: bir emniyet mensubu, yetkisini ve silâhını kötüye kullanarak birisini haksız yere vursa, devlete mi katil denilecektir, yoksa o görevliye mi? şüphesiz, katil o görevlidir!.. şimdi bu görevli, “ben o suçu devletin imkânlarıyla işledim. ne kendi silâhımı kullandım, ne de kendi mermimi.” şeklinde bir özür beyan edebilir mi?
    --spoiler--
    0 ...